high-quality - English Turkish Sentences
English Turkish
high-quality yüksek kaliteli adj.
  • Furthermore, the existence of high-quality public services requires appropriate taxation.
  • Ayrıca, yüksek kaliteli kamu hizmetlerinin varlığı uygun vergilendirmeyi gerektirmektedir.
  • It is not sufficient to draw attention to the special significance of high-quality childcare.
  • Yüksek kaliteli çocuk bakımının özel önemine dikkat çekmek yeterli değildir.
  • Portugal is synonymous with a high-quality travel industry.
  • Portekiz, yüksek kaliteli bir seyahat endüstrisi ile eşanlamlıdır.
Show More (23)
high-quality yüksek kalite ürünler n.
  • They attract customers by offering high-quality goods.
  • Onlar yüksek kalitede ürünler sunarak müşteri çekerler.
Show More (-2)