|
- When considering this issue, we cannot be homogenous and assume that everybody is equal.
- Bu konuyu ele alırken homojen olamayız ve herkesin eşit olduğunu varsayamayız.
- This is why the size of the NUTS has to be as homogenous as possible.
- Bu nedenle İBBS'nin büyüklüğü mümkün olduğunca homojen olmalıdır.
- For this we need clear, homogenous and geographic criteria.
- Bunun için net, homojen ve coğrafi kriterlere ihtiyacımız var.
- Elderly people do not make up an homogenous group and their needs therefore also vary.
- Yaşlılar homojen bir grup oluşturmamaktadır ve bu nedenle ihtiyaçları da farklılık göstermektedir.
- When considering this issue, we cannot be homogenous and assume that everybody is equal.
- Bu konuyu değerlendirirken homojen olamayız ve herkesin eşit olduğunu varsayamayız.
- This has been an initial test whose result has not been homogenous in all the committees.
- Bu, sonuçları tüm komitelerde homojen olmayan bir ilk test olmuştur.
Show More (3)
|
