honoured - English Turkish Sentences
English Turkish
honoured onurlu adj.
  • They will all have a place of honour in the multiannual programme.
  • Bunların hepsi çok yıllı programda onurlu bir yere sahip olacaktır.
  • I have known you for some 20 years now and I know you to be a man of honour who has always been opposed to terrorism.
  • Sizi yaklaşık 20 yıldır tanıyorum ve her zaman terörizme karşı çıkmış onurlu bir insan olduğunuzu biliyorum.
Show More (-1)