| 1 |
hood |
kaput |
n. |
|
- Open the hood.
- Kaputu açın.
- How do I open the hood?
- Kaputu nasıl açacağım?
- Tom was sitting on the hood of the car.
- Tom arabanın kaputunda oturuyordu.
- Sami can fix any problem under the hood.
- Sami kaputun altındaki her sorunu çözebilir.
- There's something on the hood of your car.
- Arabanın kaputunda bir şey var.
- It's so hot that you could cook an egg on the hood of a car.
- Hava o kadar sıcak ki bir arabanın kaputunda yumurta pişirebilirsiniz.
- Open the hood.
- Kaputu aç.
- How do I open the hood?
- Kaputu nasıl açarım?
- Tom sat on the hood of his car.
- Tom arabasının kaputuna oturdu.
- Let's take a look under the hood.
- Kaputun altına bir göz atalım.
Show More (7)
|
| 2 |
hood |
kapüşon |
n. |
|
- People with hoods on must be expelled from demonstrations.
- Kapüşon takan kişiler gösterilerden çıkarılmalıdır.
- Tom was wearing a hood.
- Tom kapüşon takıyordu.
Show More (-1)
|
| 3 |
hood |
motor kaputu |
n. |
|
- There's something on the hood of your car.
- Arabanın motor kaputunda bir şey var.
Show More (-2)
|
