|
- Seems to me that president has got himself a good horse race.
- Bana öyle geliyor ki Başkan kendine iyi bir at yarışı ayarlamış.
- Seems to me that president has got himself a good horse race.
- Bana öyle geliyor ki, başkan kendine iyi bir at yarışı buldu.
- Seems to me that president has got himself a good horse race.
- Bana öyle geliyor ki cumhurbaşkanı kendisine iyi bir at yarışı bulmuş.
- Tom loves horse racing.
- Tom at yarışlarını sever.
- He knows better than to spend all his money on horse racing.
- Bütün parasını at yarışına harcamayacak kadar akıllı.
- I like horse races.
- At yarışlarını severim.
- I never bet on horse races.
- At yarışlarına hiç bahis oynamadım.
- He watched the horse race using his binoculars.
- O, dürbününü kullanarak at yarışını izledi.
- Hatoyama says that he supports his family by gambling on horse racing.
- Hatoyama at yarışında kumar oynayarak ailesini desteklediğini söylüyor.
- Tom loves horse racing.
- Tom at yarışını sever.
- Tom also likes horse racing.
- Tom da at yarışını sever.
- He watched the horse race using his binoculars.
- Dürbününü kullanarak at yarışını izledi.
- I like horse races.
- Ben at yarışlarını severim.
- He watched the horse race with his binoculars.
- At yarışını dürbünüyle izledi.
- He boasts of never having been defeated in a horse race.
- Hiçbir at yarışında yenilmemekle övünür.
- I'm really happy because I won 10,000 yen at the horse races.
- Çok mutluyum çünkü at yarışlarında 10,000 yen kazandım.
- Tom went to the horse races once last summer.
- Tom geçen yaz bir kez at yarışlarına gitti.
- Tom also likes horse racing.
- Tom at yarışlarını da sever.
- He boasts of never having been defeated in a horse race.
- At yarışında hiç yenilmemekle övünüyor.
- Tom boasts of never having been defeated in a horse race.
- Tom, bir at yarışında hiç yenilmemiş olmakla övünür.
- One of the most famous horse races in the world, the Melbourne Cup, will be held today.
- Dünyanın en ünlü at yarışlarından biri olan Melbourne Kupası bugün yapılacak.
- I'm really happy because I won 10,000 yen at the horse races.
- At yarışlarında 10,000 yen kazandığım için gerçekten mutluyum.
- He knows better than to spend all his money on horse racing.
- Bütün parasını at yarışlarına harcamaması gerektiğini biliyor.
- Tom boasts of never having been defeated in a horse race.
- Tom, at yarışında asla yenilmemekle övünüyor.
- It's like a horse race.
- At yarışı gibi.
- Hatoyama says that he supports his family by gambling on horse racing.
- Hatoyama at yarışlarında kumar oynayarak ailesine destek olduğunu söylüyor.
- It's like a horse race.
- Bu bir at yarışı gibi.
Show More (24)
|