|
- Her boyfriend is an idiot.
- Onun erkek arkadaşı aptal.
- She's an idiot!
- O bir aptal!
- I hate idiots.
- Aptallardan nefret ediyorum.
- I know you're not an idiot.
- Senin bir aptal olmadığını biliyorum.
- Tom is not an idiot.
- Tom aptal değil.
- I never called them idiots.
- Onlara asla aptal demedim.
- I was an idiot.
- Aptalın tekiydim.
- You're an absolute idiot.
- Sen tam bir aptalsın.
- I never called her an idiot.
- Ona hiçbir zaman aptal demedim.
- I hadn't known there were so many idiots in the world until I started using the Internet.
- İnterneti kullanmaya başlayana kadar dünyada bu kadar çok aptal olduğunu bilmiyordum.
- You are such an idiot.
- Sen tam bir aptalsın.
- You guys are idiots.
- Siz aptalsınız.
- You are not actually an idiot.
- Aslında sen bir aptal değilsin.
- Are you an idiot?
- Aptal mısın sen?
- If the idiots would compete, you would be second because you are too idiot to be the first.
- Aptallar yarışsa sen ikinci olurdun çünkü birinci olamayacak kadar çok aptalsın.
- I must sound like an idiot.
- Aptal gibi konuşuyor olmalıyım.
- I'm not an idiot.
- Ben aptal değilim.
- You are a hopeless idiot.
- Sen umutsuz bir aptalsın.
- I'm not a total idiot.
- Tam bir aptal değilim.
- You're a fucking idiot!
- Sen lanet bir aptalsın!
- You're driving like an idiot.
- Aptal gibi kullanıyorsun.
- My boss is an idiot.
- Patronum bir aptal.
- You're acting like an idiot.
- Bir aptal gibi davranıyorsun.
- I always knew Tom was an idiot.
- Ben her zaman Tom'un aptal olduğunu biliyordum.
- Tom laughed like an idiot.
- Tom aptal gibi güldü.
- Stop being an idiot.
- Aptal olmayı bırak.
- Sami is an idiot.
- Sami bir aptaldır.
- You're a fucking idiot!
- Sen aptalın tekisin!
- Do I look like an idiot?
- Aptala mı benziyorum?
- Many people call him an idiot.
- Birçok insan ona aptal diyor.
- Optimist is another word for idiot.
- İyimser, aptal için başka bir kelimedir.
- Do you think I'm an idiot?
- Sence ben aptal mıyım?
- You're acting like an idiot.
- Aptal gibi davranıyorsun.
- We're always somebody else's idiot.
- Biz her zaman başkalarının aptalıyız.
- You look like an idiot.
- Bir aptala benziyorsun.
- I think Tom's an idiot.
- Bence Tom aptalın teki.
- How big an idiot are you?
- Ne kadar büyük bir aptalsın?
- Tom seemed like an idiot.
- Tom aptal gibi görünüyordu.
- You're watching the idiot box again instead of doing your homework!
- Ödevini yapmak yerine yine aptallar kutusunu izliyorsun!
- You must be an idiot!
- Sen bir aptal olmalısın!
- My last husband was a real idiot.
- Son kocam gerçek bir aptaldı.
- I wouldn't call them idiots.
- Onlara aptal demezdim.
- That idiot came looking for me.
- O aptal beni aramaya geldi.
- He is an idiot.
- O bir aptal.
- Tom laughed like an idiot.
- Tom bir aptal gibi kahkaha attı.
- I feel like such an idiot.
- Kendimi aptal gibi hissediyorum.
- You probably think I'm an idiot.
- Muhtemelen bir aptal olduğumu düşünüyorsun.
- I don't think that you're an idiot.
- Aptal olduğunu düşünmüyorum.
- I thought Tom was a complete idiot.
- Tom'un tam bir aptal olduğunu sanıyordum.
- Most people are idiots.
- İnsanların çoğu aptal.
- You must think I'm a complete idiot.
- Benim tam bir aptal olduğumu düşünüyor olmalısın.
- Why do you love an idiot like me?
- Neden benim gibi bir aptalı seviyorsun?
- I always thought Tom was a complete idiot.
- Her zaman Tom'un tam bir aptal olduğunu düşündüm.
- Sami is an idiot.
- Sami bir aptal.
- He made me feel like such an idiot.
- Kendimi aptal gibi hissettirdi.
- How big an idiot are you?
- Ne kadar büyük bir aptalsın sen?
- I walk in the rain like an idiot and you're not there.
- Bir aptal gibi yağmurda yürürüm ve sen orada değilsin.
- You're an idiot, but I still love you.
- Sen bir aptalsın, ama ben seni hala seviyorum.
- The idiots are always yelling at each other for stupid reasons.
- Aptallar daima aptalca nedenlerle birbirlerine bağırırlar.
- Do I sound like an idiot if I talk like this?
- Böyle konuşunca aptal gibi mi görünüyorum?
- Are you calling me an idiot?
- Bana bir aptal mı diyorsun?
- Don't call Tom an idiot.
- Tom'a aptal deme.
- What an idiot she was!
- Ne kadar aptalmış!
- He is really a perfect idiot.
- O gerçekten mükemmel bir aptal.
- In a word, I think he is an idiot.
- Tek kelimeyle, bence o bir aptal.
- An idiot like Dan has no place on this team.
- Dan gibi bir aptalın bu takımda yeri yok.
- You think I'm an idiot?
- Benim bir aptal olduğumu mu düşünüyorsunuz?
- I always thought Tom was a complete idiot.
- Tom'un tam bir aptal olduğunu her zaman düşündüm.
- Tom will look like an idiot.
- Tom aptal gibi görünecek.
- I felt like such an idiot.
- Kendimi aptal gibi hissettim.
- There are a lot of idiots here tonight.
- Bu gece burada bir sürü aptal var.
- You probably think I'm an idiot.
- Muhtemelen aptal olduğumu düşünüyorsun.
- Fadil is a self-centered idiot that wants to control everybody.
- Fadıl herkesi kontrol etmek isteyen bencil bir aptal.
- Tom is either an idiot or a genius.
- Tom ya aptal ya da dâhi.
- You're such an idiot.
- Tam bir aptalsın.
- You're both idiots.
- İkiniz de aptalsınız.
- Tom resisted the impulse to tell Mary what an idiot she had been.
- Tom, Mary'ye ne kadar aptal olduğunu söyleme dürtüsüne direndi.
- If you drink and drive, you're a bloody idiot.
- Eğer içki içip araba kullanırsan, aptalın tekisin demektir.
- I consider Tom an idiot.
- Ben Tom'u aptal olarak görüyorum.
- Don't be an idiot.
- Aptal olma.
- He's an alpha male idiot.
- O, alfa erkeği bir aptal.
- I consider myself an idiot.
- Kendimi bir aptal olarak görüyorum.
- I walk in the rain like an idiot and you're not there.
- Yağmurda aptal gibi yürüyorum ve sen orada değilsin.
- We're both idiots.
- İkimiz de aptalız.
- You're such an idiot!
- Ne kadar da aptalsın!
- The characters in this movie are all complete idiots.
- Bu filmdeki karakterlerin hepsi tam birer aptal.
- I'm such an idiot!
- Ben tam bir aptalım!
- Like I said, you're an idiot.
- Dediğim gibi, sen bir aptalsın.
- I hate idiots.
- Aptallardan nefret ederim.
- You're an irresponsible idiot.
- Sen sorumsuz bir aptalsın.
- Tom told Mary he thought she was an idiot.
- Tom Mary'ye onun bir aptal olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Who's the idiot that did this?
- Bunu yapan aptal kim?
- Tom laughed like an idiot.
- Tom bir aptal gibi güldü.
- Tom thinks Mary is an idiot.
- Tom, Mary'nin aptal olduğunu düşünüyor.
- You must've thought I was an idiot.
- Benim bir aptal olduğumu düşünmüş olmalısın.
- I know you're not an idiot.
- Aptal olmadığını biliyorum.
- The other people are idiots!
- Diğer insanlar aptal!
- You are an idiot to go out in this weather.
- Bu havada dışarı çıkacak kadar aptalsın.
- They're not idiots.
- Aptal değiller.
- How big of an idiot are you?
- Ne kadar büyük bir aptalsın sen?
- You must think I'm a complete idiot.
- Tam bir aptal olduğumu düşünüyor olmalısın.
- Tom called me an idiot.
- Tom bana aptal dedi.
- You are not an idiot!
- Sen aptal değilsin!
- You idiots deserve to lose.
- Siz aptallar kaybetmeyi hak ediyorsunuz.
- I never called him an idiot.
- Ona asla aptal demedim.
- You've made me look like an idiot.
- Beni aptal gibi gösterdin.
- When are you going to stop laughing like an idiot?
- Aptal gibi gülmeyi ne zaman bırakacaksın?
- I don't think that you're an idiot.
- Aptal olduğunu sanmıyorum.
- You're just idiots.
- Siz sadece aptalsınız.
- I'm a complete idiot.
- Ben tam bir aptalım.
- Fadil is a self-centered idiot that wants to control everybody.
- Fadil herkesi kontrol etmek isteyen bencil bir aptaldı.
- Sorry, but your brother is an idiot.
- Üzgünüm ama kardeşin aptalın teki.
- Do you think I'm some kind of idiot?
- Benim aptal olduğumu mu düşünüyorsun?
- You must've thought I was an idiot.
- Aptal olduğumu düşünmüş olmalısın.
- What a bunch of idiots!
- Bir avuç aptal!
- Because you are an idiot!
- Çünkü sen bir aptalsın!
- Don't call him an idiot.
- Ona aptal deme.
- He's just a pretentious idiot.
- O sadece kendini beğenmiş bir aptal.
- Tom sounds like an idiot.
- Tom'un sesi aptal gibi çıkıyor.
- You're not an idiot.
- Aptal değilsin.
- I'm tired of hearing you call Tom an idiot.
- Tom'a aptal diye seslenmeni duymaktan usandım.
- What do I look like, an idiot?
- Ne gibi görünüyorum, aptal gibi mi?
- You must think I'm an idiot.
- Aptal olduğumu düşünüyorsundur herhalde.
- Tom is either an idiot or a genius.
- Tom ya bir aptal ya da bir dahi.
- Sorry, but your brother is an idiot.
- Üzgünüm ama erkek kardeşin bir aptal.
- You're a complete idiot.
- Sen tam bir aptalsın.
- I must sound like an idiot.
- Kulağa bir aptal gibi gelmeliyim.
- I think that Tom is an idiot.
- Bence Tom aptalın teki.
- We laughed like idiots.
- Aptallar gibi güldük.
- Tom and Mary aren't idiots.
- Tom ve Mary aptal değiller.
- You're such an idiot!
- Sen bir aptalsın!
- Tom is an arrogant idiot.
- Tom kibirli bir aptal.
- You idiots are giving the school a bad name.
- Siz aptallar okulun adını kötüye çıkarıyorsunuz.
- He's not an idiot.
- O bir aptal değil.
- I don't think you're an idiot.
- Aptal olduğunu sanmıyorum.
- They're idiots.
- Aptallar.
- You sound like an idiot.
- Aptal gibi konuşuyorsun.
- You've made me look like an idiot.
- Sen beni bir aptala benzettin.
- What kind of idiot would do such a thing?
- Ne tür bir aptal böyle bir şey yapar?
- What do I look like, an idiot?
- Neye benziyorum, aptala mı?
- I must sound like an idiot.
- Aptal gibi konuşmalıyım.
- I feel like an idiot.
- Kendimi aptal gibi hissediyorum.
- Tom isn't an idiot.
- Tom aptal değil.
- An idiot is a person who thinks differently than me.
- Aptal, benden farklı düşünen kişidir.
- Tom thinks I'm an idiot.
- Tom benim aptal olduğumu düşünüyor.
- Even idiots can give good advice.
- Aptallar bile iyi tavsiyeler verebilir.
- Tom is such an idiot.
- Tom tam bir aptal.
- Tom really is an idiot.
- Tom gerçekten bir aptal.
- You're an idiot.
- Sen bir aptalsın.
- Bush is not an idiot.
- Bush bir aptal değil.
- My brother is an idiot.
- Erkek kardeşim bir aptaldır.
- I wish I wasn't such an idiot.
- Keşke bu kadar aptal olmasaydım.
- You think I'm an idiot?
- Sence ben aptal mıyım?
- He's nothing more than a useful idiot.
- İşe yarar bir aptaldan başka bir şey değil.
- Don't be an idiot.
- Aptal olmayın.
- Our teacher is a real idiot.
- Öğretmenimiz gerçek bir aptal.
- I think Tom is an idiot.
- Bence Tom bir aptal.
- Are you an idiot or what?
- Aptal mısın nesin?
- Don't call him an idiot.
- Ona aptal demeyin.
- I feel like a complete idiot.
- Kendimi tam bir aptal gibi hissediyorum.
- We are not idiots.
- Biz aptal değiliz.
- Bill is a complete idiot.
- Bill tam bir aptal.
- What kind of an idiot do you take me for?
- Beni ne tür bir aptal sayıyorsun?
- Sadly, the world is full of idiots.
- Ne yazık ki, dünya aptallarla dolu.
- Tom and Mary are idiots.
- Tom ve Mary aptallar.
- Tom is an idiot.
- Tom bir aptal.
- Bush is not an idiot.
- Bush aptal değildir.
- The only thing worse than an idiot is a zealous idiot.
- Bir aptaldan daha kötü olan tek şey gayretli bir aptaldır.
- What an idiot I am!
- Ne kadar aptalım!
- You look like an idiot.
- Aptal gibi görünüyorsun.
- He's not an idiot.
- O aptal değil.
- You are not actually an idiot.
- Aslında aptal değilsin.
- Tom is a complete idiot.
- Tom tam bir aptal.
- They're not idiots.
- Onlar aptal değil.
- Tom called the referee an idiot.
- Tom hakeme aptal dedi.
- Half of you are idiots.
- Sizin yarınız aptalsınız.
- I never called Tom an idiot.
- Tom'a asla aptal demedim.
- His boyfriend is an idiot.
- Erkek arkadaşı aptalın teki.
- I think Tom is an idiot.
- Tom'un bir aptal olduğunu düşünüyorum.
- I'm not defending that idiot.
- Ben o aptalı savunmuyorum.
- You look like an idiot.
- Bir aptal gibi görünüyorsun.
- How big of an idiot are you?
- Ne kadar büyük bir aptalsın?
- I've been an idiot.
- Ben de aptaldım.
- I must sound like an idiot.
- Bir aptal gibi görünmeliyim.
- Tom seemed like an idiot.
- Tom bir aptal gibi görünüyordu.
- An idiot is a person who thinks differently than me.
- Benden farklı düşünen insana aptal denir.
- You must think I'm an idiot.
- Benim bir aptal olduğumu düşünüyor olmalısın.
- I'm not an idiot.
- Ben bir aptal değilim.
- The only thing worse than an idiot is a zealous idiot.
- Bir aptaldan daha kötü olan tek şey, gayretli bir aptaldır.
- Now what will all the idiots believe who remained alive?
- Şimdi hayatta kalan tüm aptallar neye inanacak?
- Tom is a hopeless idiot.
- Tom umutsuz bir aptal.
- We are not idiots.
- Aptal değiliz.
- Do you think I'm an idiot?
- Bir aptal olduğumu mu düşünüyorsun?
- Do you think I'm some kind of idiot?
- Bir tür aptal olduğumu mu düşünüyorsun?
- How big an idiot do you think I am?
- Benim ne kadar büyük bir aptal olduğumu düşünüyorsun?
- Do you take me for an idiot?
- Beni aptal mı sanıyorsun?
- We laughed like idiots.
- Biz aptallar gibi güldük.
- My last husband was a real idiot.
- Son kocam tam bir aptaldı.
- Why is my buddy an idiot?
- Neden arkadaşım bir aptal?
- What kind of an idiot do you take me for?
- Beni ne tür bir aptal olarak görüyorsun?
- What are you staring at like an idiot?
- Aptal gibi neye bakıyorsun?
- I wouldn't call them idiots.
- Ben onlara aptal demezdim.
- Sami is a complete idiot.
- Sami tam bir aptal.
- What an idiot you are!
- Ne kadar aptalsın!
- Half of you are idiots.
- Yarınız aptalsınız.
- Someone who doesn't understand you is not necessarily an idiot.
- Seni anlamayan birinin aptal olması gerekmez.
- My brother is an idiot.
- Kardeşim tam bir aptal.
- How can you be such an idiot?
- Nasıl bu kadar aptal olabiliyorsun?
- Do you take us for idiots?
- Sen bizi aptal mı zannettin?
- He must have thought I was an idiot.
- Benim aptal olduğumu düşünmüş olmalı.
- I'm such an idiot.
- Ben tam bir aptalım.
- You're such an idiot!
- Sen tam bir aptalsın!
- Do I look like an idiot?
- Aptal gibi mi görünüyorum?
- I can't believe you called Tom an idiot.
- Tom'a aptal dediğine inanamıyorum.
- His boyfriend is an idiot.
- Onun erkek arkadaşı aptal.
- Do I look like an idiot to you?
- Sana aptal gibi mi görünüyorum?
- I feel like a complete idiot.
- Ben tam bir aptal gibi hissediyorum.
- They're idiots.
- Onlar aptal.
- I know Tom isn't an idiot.
- Tom'un aptal olmadığını biliyorum.
- You're not an idiot.
- Sen bir aptal değilsin.
- It's because you're an idiot.
- Çünkü sen bir aptalsın.
- If the idiots would compete, you would be second because you are too idiot to be the first.
- Eğer aptallar yarışsaydı, sen ikinci olurdun çünkü birinci olamayacak kadar aptalsın.
- You really are an idiot.
- Sen gerçekten bir aptalsın.
- There are plenty of idiots in the world.
- Dünyada bir sürü aptal var.
- I felt like an idiot.
- Kendimi aptal gibi hissettim.
- You're such an idiot, Tom.
- Tam bir aptalsın, Tom.
- What a bunch of idiots!
- Aptal sürüsü!
- We're always somebody else's idiot.
- Her zaman bir başkasının aptalıyız.
- Stop grinning like an idiot.
- Aptal gibi sırıtmayı kes.
- Just how big an idiot do you think I am?
- Benim ne kadar büyük bir aptal olduğumu düşünüyorsun?
- Someone who doesn't understand you is not necessarily an idiot.
- Seni anlamayan biri mutlaka aptal değildir.
- Even idiots can give good advice.
- Aptallar bile iyi tavsiye verebilir.
- My boss is an idiot.
- Patronum aptalın teki.
- I think you're an idiot.
- Bence sen bir aptalsın.
- He's an alpha male idiot.
- O bir alfa erkeği aptalı.
- I felt like such an idiot.
- Böyle bir aptal gibi hissediyordum.
- I always knew Tom was an idiot.
- Tom'un bir aptal olduğunu hep biliyordum.
- No one likes to be called an idiot.
- Kimse ona aptal denmesini sevmez.
- He's just a pretentious idiot.
- O sadece gösterişçi bir aptal.
- I'm such an idiot.
- Ben bir aptalım.
- Are you a complete idiot?
- Sen tam bir aptal mısın?
- She must have thought I was an idiot.
- Benim aptal olduğumu düşünmüş olmalı.
- You can't expect any better from an idiot.
- Bir aptaldan daha iyisini bekleyemezsin.
- Her boyfriend is an idiot.
- Erkek arkadaşı aptalın teki.
- I think you're an idiot.
- Ben bir aptal olduğunu düşünüyorum.
- Don't call me an idiot!
- Bana aptal deme!
- Tom seems like an idiot.
- Tom aptal gibi görünüyor.
- Are you calling me an idiot?
- Bana aptal mı diyorsun?
- Tom and Mary are idiots.
- Tom ve Mary aptaldır.
- He is a complete idiot.
- O tam bir aptal.
- The world is full of idiots.
- Dünya aptallarla dolu.
- He's an idiot sometimes.
- Bazen tam bir aptal oluyor.
- I don't consider myself an idiot.
- Kendimi aptal olarak görmüyorum.
- Our teacher is a real idiot.
- Öğretmenimiz tam bir aptal.
- Tom is acting like an idiot.
- Tom aptal gibi davranıyor.
- Do you take us for idiots?
- Bizi aptal mı sanıyorsun?
- Why is my friend an idiot?
- Arkadaşım neden bir aptal?
- I can't believe what an idiot I've been.
- Ne kadar aptal olduğuma inanamıyorum.
- What do I look like, an idiot?
- Neye benziyorum, bir aptala mı?
- Tom seems like an idiot.
- Tom bir aptal gibi görünüyor.
Show More (259)
|
|
- If you drink and drive, you're a bloody idiot.
- Eğer içki içersen ve araba sürersen sen lanet olası bir salaksın.
- What an idiot!
- Ne salak ama!
- You're such an idiot, Tom.
- Sen tam bir salaksın, Tom.
- What a bunch of idiots!
- Bir avuç salak işte!
- You look like an idiot.
- Salak gibi görünüyorsun.
- He made me feel like such an idiot.
- Beni böyle bir salak gibi hissettirdi.
- I've been an idiot.
- Ben bir salaktım.
- You idiots deserve to lose.
- Siz salaklar kaybetmeyi hak ediyorsunuz.
- Stop grinning like an idiot.
- Salak gibi sırıtmayı kes.
- She must have thought I was an idiot.
- O benim bir salak olduğumu düşünmüş olmalı.
- What an idiot I am!
- Ne salağım!
- There are a lot of idiots here tonight.
- Bu gece burada bir sürü salak var.
- I'm not defending that idiot.
- O salağı savunmuyorum.
- He must have thought I was an idiot.
- O benim bir salak olduğumu düşünmüş olmalı.
- Are you an idiot or what?
- Salak mısın nesin?
- Tom and Mary aren't idiots.
- Tom ve Mary salak değil.
- I was an idiot to believe Tom.
- Tom'a inanacak kadar salaktım.
- He is a complete idiot.
- O tamamen bir salak.
- Stop being an idiot.
- Salak olmayı kes.
- Most people are idiots.
- Çoğu insan salaktır.
- Fucking hell, what idiot dare phone me in the middle of the night?
- Lanet olsun, hangi salak gecenin bir yarısı beni aramaya cüret eder?
- You are a hopeless idiot.
- Sen umutsuz bir salaksın.
- The characters in this movie are all complete idiots.
- Bu filmdeki karakterlerin hepsi tamamen salaktır.
- You're an idiot.
- Sen bir salaksın.
- I don't consider myself an idiot.
- Kendimi bir salak olarak görmüyorum.
- That idiot came looking for me.
- O salak beni aramaya gelmiş.
- We're both idiots.
- İkimiz de salağız.
- You are such an idiot.
- Tam bir salaksın.
- You're an idiot, but I still love you.
- Sen bir salaksın ama yine de seni seviyorum.
- You're an absolute idiot.
- Sen tam salaksın.
- What kind of idiot would do such a thing?
- Ne tür bir salak böyle bir şey yapar?
- I think that Tom is an idiot.
- Tom'un bir salak olduğunu düşünüyorum.
- Our teacher is a real idiot.
- Öğretmenimiz gerçek bir salak.
- That idiot came looking for me.
- O salak beni aramaya geldi.
- Tom is not an idiot.
- Tom bir salak değil.
Show More (33)
|