|
- If it rains, the excursion will be called off.
- Eğer yağmur yağarsa, gezi iptal olur.
- If it rains, we will stay at home.
- Eğer yağmur yağarsa, evde kalacağız.
- If it rains, the excursion will be called off.
- Eğer yağmur yağarsa, gezi iptal edilecek.
- If it rains, he won't come.
- Eğer yağmur yağarsa o gelmeyecek.
- If it rains, he won't come.
- Eğer yağmur yağarsa, o gelmez.
- If it rains, we'll stay at home.
- Eğer yağmur yağarsa, evde kalacağız.
- If it rains, we will put off our practice match.
- Eğer yağmur yağarsa uygulama maçımızı erteleriz.
- If it rains, we will put off our practice match.
- Eğer yağmur yağarsa, antrenman maçımızı erteleyeceğiz.
- If it rains, I'll do that.
- Eğer yağmur yağarsa, bunu yapacağım.
- I'll stay if it rains.
- Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
Show More (7)
|
