| 1 |
immature |
olgunlaşmamış |
adj. |
|
- The way he reacted was emotionally immature.
- Tepki biçimi duygusal açıdan olgunlaşmamıştı.
- I want a man, not an immature asshole who hasn't figured out what he wants out of life.
- Ben hayattan ne istediğini bilmeyen bir olgunlaşmamış pislik değil, bir insan istiyorum.
- Tom is dumb and immature.
- Tom aptal ve olgunlaşmamıştır.
- She sounds very immature.
- O çok olgunlaşmamış görünüyor.
- You're immature.
- Sen olgunlaşmamışsın.
- She is young and immature.
- O genç ve olgunlaşmamış.
- My brother is an immature boy.
- Kardeşim olgunlaşmamış bir çocuk.
- Tom is immature.
- Tom olgunlaşmamış.
- I think it's really immature.
- Bence o gerçekten olgunlaşmamıştır.
- He's dumb and immature.
- O aptal ve olgunlaşmamış.
- I don't think I'm immature.
- Olgunlaşmamış olduğumu düşünmüyorum.
- He sounds very immature.
- O çok olgunlaşmamış görünüyor.
- I want a man, not an immature asshole who hasn't figured out what he wants out of life.
- Ben bir erkek istiyorum, hayattan ne istediğini bilmeyen olgunlaşmamış bir pislik değil.
- They're immature.
- Onlar olgunlaşmamışlar.
- I don't think I'm immature.
- Olgunlaşmadığımı sanmıyorum.
- Tom is young and immature.
- Tom genç ve olgunlaşmamış.
- The plan is immature.
- Plan olgunlaşmamış.
- Tom is dumb and immature.
- Tom aptal ve olgunlaşmamış.
- They're immature.
- Olgunlaşmamışlar.
- She sounds very immature.
- Sesi çok olgunlaşmamış geliyor.
- Don't be so immature.
- Bu kadar olgunlaşmamış olma.
- I think Tom is immature.
- Sanırım Tom olgunlaşmamış.
Show More (19)
|
| 2 |
immature |
toy |
adj. |
|
- When do guys stop being immature?
- Erkekler ne zaman toy olmayı bırakırlar?
- Stop being so immature.
- Bu kadar toy olmayı bırak.
- Tom is very immature.
- Tom çok toy.
- You guys are so immature.
- Çok toysunuz.
- Don't be so immature.
- Bu kadar toy olmayın.
- He sounds very immature.
- Kulağa çok toy geliyor.
- You're being very immature.
- Çok toy davranıyorsun.
- Tom sounds very immature.
- Tom'un sesi çok toy geliyor.
- He is young and immature.
- O genç ve toy.
- These guys are very immature.
- Bu adamlar çok toy.
- Tom is young and immature.
- Tom genç ve toy.
Show More (8)
|
| 3 |
immature |
gelişmemiş |
adj. |
|
- Her reading skills are still immature.
- Okuma becerileri henüz gelişmemiş.
- These guys are very immature.
- Bu çocuklar çok gelişmemiş.
Show More (-1)
|
| 4 |
immature |
çocukça davranan |
adj. |
|
- I think you've been very immature.
- Bence çok çocukça davrandın.
- When do guys stop being immature?
- Erkekler çocukça davranmayı ne zaman bırakacak?
Show More (-1)
|
