impatient - English Turkish Sentences
English Turkish
impatient sabırsız adj.
  • The passengers became impatient due to traffic.
  • Yolcular trafikten dolayı sabırsızlanıyorlardı.
  • The newbie was impatient to play in a match.
  • Acemi bir maçta oynamak için sabırsızlanıyordu.
  • You cannot therefore tell me that I am being impatient.
  • Bu nedenle bana sabırsız davrandığımı söyleyemezsiniz.
Show More (109)
impatient sabır taşmış adj.
  • Tom is getting impatient with Mary.
  • Tom'un Mary'ye olan sabrı taşıyor.
Show More (-2)