in and out (of something) - English Turkish Sentences
English Turkish
in and out (of something) (bir şeye/yere) girip çıkma expr.
  • We go in and out and are monitoring as closely as possible and as closely as we are allowed to.
  • Girip çıkıyoruz ve mümkün olduğunca yakından ve izin verildiği kadar yakından izliyoruz.
  • If you don't waste time with foreplay, you'll be in and out like Seal Team Six.
  • Ön sevişmeyle zaman kaybetmezseniz, Seal Team Six gibi girip çıkarsınız.
  • They're malicious and vicious, so in and out fast.
  • Kötü niyetli ve acımasızdırlar, o yüzden hemen girip çıkıyoruz.
Show More (7)