in real life - English Turkish Sentences
English Turkish
in real life gerçek hayatta adv., expr.
  • If you're tired of arguing with strangers on the Internet, try talking with one of them in real life.
  • İnternette yabancılarla tartışmaktan bıktıysanız, gerçek hayatta onlardan biriyle konuşmayı deneyin.
  • I look bigger on television than I do in real life.
  • Televizyonda gerçek hayatta olduğumdan daha büyük görünüyorum.
  • Layla's personality on the phone totally matched her personality in real life.
  • Layla'nın telefondaki kişiliği gerçek hayattaki kişiliğiyle tamamen örtüşüyordu.
Show More (6)