incomprehensible - English Turkish Sentences
English Turkish
incomprehensible anlaşılmaz adj.
  • The lecture was indeed incomprehensible to non-experts.
  • Ders, uzman olmayanlar için gerçekten de anlaşılmazdı.
  • This is a haze, it is incomprehensible.
  • Bu bir bulanıklık, anlaşılmaz bir şey.
  • Consumers would find it incomprehensible that even an infinitesimal quantity of prohibited GMOs could be tolerated.
  • Tüketiciler, yasaklanan GDO'ların çok küçük bir miktarının bile tolere edilmesini anlaşılmaz bulacaktır.
Show More (24)