1 |
incurable |
tedavi edilemez |
adj. |
|
- That disease is incurable.
- Bu hastalık tedavi edilemez.
- He contracted an incurable disease.
- O, tedavi edilemez bir hastalığa yakalandı.
- They say it's incurable.
- Bunun tedavi edilemez olduğu söyleniyor.
- I don't think it's incurable.
- Tedavi edilemez olduğunu sanmıyorum.
- Tom has an incurable disease.
- Tom'un tedavi edilemez bir hastalığı var.
- Some diseases are incurable.
- Bazı hastalıklar tedavi edilemez.
- Alcoholism is incurable.
- Alkolizm tedavi edilemez.
- He has an incurable disease.
- Tedavi edilemez bir hastalığı var.
- I don't think it's incurable.
- Tedavi edilemez olduğunu düşünmüyorum.
- That's incurable.
- Bu tedavi edilemez.
- The prostitutes here have an incurable form of syphilis.
- Buradaki fahişeler tedavi edilemeyen bir frengi formuna sahip.
- Alcoholism is incurable.
- Alkol bağımlılığı tedavi edilemez.
- This cancer is incurable.
- Bu kanser tedavi edilemez.
Show More (10)
|
2 |
incurable |
tedavisi olmayan |
adj. |
|
- The prostitutes here have an incurable form of syphilis.
- Buradaki fahişelerde tedavisi olmayan bir frengi türü var.
- He contracted an incurable disease.
- Tedavisi olmayan bir hastalığa yakalandı.
- Tom has an incurable disease.
- Tom'un tedavisi olmayan bir hastalığı var.
- They say it's incurable.
- Tedavisi olmadığını söylüyorlar.
- Tom is suffering from an incurable cancer.
- Tom tedavisi olmayan bir kanserden muzdarip.
- She suffers from an incurable disease.
- Tedavisi olmayan bir hastalıktan muzdarip.
- He has an incurable disease.
- Tedavisi olmayan bir hastalığı var.
Show More (4)
|
3 |
incurable |
tedavisiz |
adj. |
|
- Bautista Barandalla, a Navarrian prisoner, suffers from an incurable illness.
- Navarralı bir mahkum olan Bautista Barandalla, tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktan muzdarip.
- Some diseases are incurable.
- Bazı hastalıkların tedavisi mümkün değildir.
Show More (-1)
|
4 |
incurable |
çaresiz |
adj. |
|
- According to Tom's doctors, his condition is incurable.
- Tom'un doktorlarına göre onun durumu çaresiz.
Show More (-2)
|
5 |
incurable |
düzelmez |
adj. |
|
- According to Tom's doctors, his condition is incurable.
- Tom'un doktorlarına göre onun durumu düzelmez.
Show More (-2)
|