incurable - English Turkish Sentences
English Turkish
incurable tedavi edilemez adj.
  • That disease is incurable.
  • Bu hastalık tedavi edilemez.
  • He contracted an incurable disease.
  • O, tedavi edilemez bir hastalığa yakalandı.
  • They say it's incurable.
  • Bunun tedavi edilemez olduğu söyleniyor.
Show More (10)
incurable tedavisi olmayan adj.
  • The prostitutes here have an incurable form of syphilis.
  • Buradaki fahişelerde tedavisi olmayan bir frengi türü var.
  • He contracted an incurable disease.
  • Tedavisi olmayan bir hastalığa yakalandı.
  • Tom has an incurable disease.
  • Tom'un tedavisi olmayan bir hastalığı var.
Show More (4)
incurable tedavisiz adj.
  • Bautista Barandalla, a Navarrian prisoner, suffers from an incurable illness.
  • Navarralı bir mahkum olan Bautista Barandalla, tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktan muzdarip.
  • Some diseases are incurable.
  • Bazı hastalıkların tedavisi mümkün değildir.
Show More (-1)
incurable çaresiz adj.
  • According to Tom's doctors, his condition is incurable.
  • Tom'un doktorlarına göre onun durumu çaresiz.
Show More (-2)
incurable düzelmez adj.
  • According to Tom's doctors, his condition is incurable.
  • Tom'un doktorlarına göre onun durumu düzelmez.
Show More (-2)