infected - English Turkish Sentences
English Turkish
infected enfekte adj.
  • I talked with farmers whose ewes were aborting their lambs due to drinking the infected water.
  • Enfekte suyu içtikleri için koyunları kuzularını düşük yapan çiftçilerle konuştum.
  • Infected stocks will always be slaughtered, as will any animals put at risk by contact with them.
  • Enfekte hayvanlar ve onlarla temas ederek risk altına giren tüm hayvanlar her zaman kesilecektir.
  • Other Member States are doing so for all infected areas.
  • Diğer Üye Devletler tüm enfekte bölgeler için bunu yapıyor.
Show More (11)
infected bulaşmış adj.
  • The virus-infected river will be quarantined shortly.
  • Virüs bulaşmış nehir kısa süre içinde karantinaya alınacaktır.
  • Dan killed all the infected sheep.
  • Dan hastalık bulaşmış tüm koyunları öldürdü.
  • What happens if we get infected?
  • Ya bize de bulaşırsa?
Show More (0)
infected bulaşmak v.
  • I am a Trojan horse, so I have infected your Mac computer.
  • Ben bir Truva atıyım, bu yüzden Mac bilgisayarınıza bulaştım.
  • I'm a Trojan, so I infected your Mac!
  • Ben bir Trojan'ım, bu yüzden Mac'ine bulaştım!
Show More (-1)
infected enfekte olan adj.
  • That cut looks infected.
  • O kesik enfekte olmuş görünüyor.
  • We're all infected.
  • Hepimiz enfekte olduk.
Show More (-1)
infected enfeksiyon kapmış adj.
  • Some of the farm animals who got infected may die eventually.
  • Enfeksiyon kapmış çiftlik hayvanlarından bazıları eninde sonunda ölebilir.
Show More (-2)
infected kapmış adj.
  • Million of websites are under the threat of being infected.
  • Milyonlarca web sitesi virüs kapma tehdidi altında.
Show More (-2)
infected iltihaplı adj.
  • I have an infected cut on my foot.
  • Ayağımda iltihaplı bir kesik var.
Show More (-2)