|
- In the coming days and weeks, we will be intensively seeking discussions with the Council.
- Önümüzdeki günlerde ve haftalarda Konsey ile yoğun görüşmelerde bulunacağız.
- For from the point of view of human misery there is every reason for the Union to concern itself intensively with Congo.
- İnsani sefalet açısından bakıldığında Birliğin Kongo ile yoğun bir şekilde ilgilenmesi için her türlü neden vardır.
- The military-industrial complex is organising in order to lobby Brussels intensively.
- Askeri-endüstriyel kompleks Brüksel'de yoğun bir lobi faaliyeti yürütmek üzere örgütleniyor.
- Nonetheless, we will focus more intensively on prevention.
- Bununla birlikte önleme konusuna daha yoğun bir şekilde odaklanacağız.
- We need to work more intensively and effectively.
- Daha yoğun ve etkili çalışmalıyız.
- Yumi is studying English intensively.
- Yumi yoğun bir şekilde İngilizce çalışıyor.
- I've started exercising more intensively for a shorter amount of time.
- Daha kısa bir süre için daha yoğun egzersiz yapmaya başladım.
- I've started exercising more intensively for a shorter amount of time.
- Ben kısa bir süre için daha yoğun egzersiz yapmaya başladım.
- Yumi is studying English intensively.
- Yumi yoğun biçimde İngilizce çalışıyor.
- We need to work more intensively and effectively.
- Daha yoğun ve etkili çalışmamız gerekiyor.
- Yumi is studying English intensively.
- Yumi yoğun biçimde İngilizce eğitimi alıyor.
- I studied French intensively for three weeks last winter.
- Geçen kış üç hafta boyunca yoğun bir şekilde Fransızca çalıştım.
Show More (9)
|