island - English Turkish Sentences
English Turkish
island ada n.
  • It needs to be clarified once and for all so that the provision for island areas is valid.
  • Ada bölgelerine ilişkin hükmün geçerli olabilmesi için bu maddenin kesin olarak açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
  • If so, the reunified and reconciled island of Cyprus will be able to join the European Union.
  • Eğer böyle olursa, yeniden birleşmiş ve uzlaşmış Kıbrıs adası Avrupa Birliği'ne katılabilecektir.
  • What is his current assessment of the security situation on the island?
  • Adadaki güvenlik durumuna ilişkin güncel değerlendirmesi nedir?
Show More (372)