|
- We require exhaustive testing and trials in laboratory and field.
- Laboratuvar ve sahada kapsamlı test ve denemelere ihtiyaç duyuyoruz.
- I would like to hear a bit more about the European southern laboratory.
- Avrupa güney laboratuvarı hakkında biraz daha bilgi almak istiyorum.
- Had the laboratory refused to do this, the United States authorities would have resorted to a compulsory licence.
- Eğer laboratuar bunu yapmayı reddetseydi, Birleşik Devletler yetkilileri zorunlu ruhsata başvuracaktı.
- A laboratory constructed over the dead body of Yugoslavia!
- Yugoslavya'nın cesedi üzerine inşa edilmiş bir laboratuvar!
- The Plant Protection Research Institutes carry out laboratory diagnosis.
- Bitki Koruma Araştırma Enstitüleri laboratuar teşhisleri yaparlar.
- Tom is working alone at the laboratory.
- Tom laboratuvarda tek başına çalışıyor.
- The laboratory has the most up-to-date equipment.
- Laboratuvar, en güncel ekipmana sahip.
- The laboratory has the most up-to-date equipment.
- Laboratuvar, en güncel ekipmanlara sahip.
- Don't eat inside the laboratory.
- Laboratuvarın içinde yemek yeme.
- Broken test tubes, cracked beakers - the work of careless students in the laboratory.
- Kırık test tüpleri, çatlak beherler; laboratuvardaki dikkatsiz öğrencilerin işi işte.
- Tom kept a rabid dog at his laboratory.
- Tom laboratuvarında kuduz bir köpek besliyordu.
- Tom examined it in his own laboratory.
- Tom bunu kendi laboratuvarında inceledi.
- I'm certain we can deliver the laboratory equipment by March 15th.
- Laboratuvar ekipmanını 15 Mart'a kadar teslim edebileceğimizden eminim.
- This laboratory is where we study every day.
- Bu laboratuvar her gün çalıştığımız yerdir.
- Tom is in the laboratory now.
- Tom şu an laboratuvarda.
- The laboratory was destroyed in a fire.
- Laboratuar bir yangında tahrip oldu.
- Fadil took the sample to his laboratory and analyzed it.
- Fadıl numuneyi laboratuarına götürdü ve onu analiz etti.
- Go back to the laboratory.
- Laboratuvara geri dön.
- Don't eat inside the laboratory.
- Laboratuvarın içinde yemek yemeyin.
- This laboratory is equipped with the latest computers.
- Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır.
- Tom is working alone at the laboratory.
- Tom laboratuarda yalnız çalışıyor.
- The new drug will be tested in Vaxgen's laboratory.
- Yeni ilaç, Vaxgen'in laboratuvarında test edilecek.
- He requires that the laboratory exercises be handed in before the final exam.
- Laboratuvar alıştırmalarının final sınavından önce teslim edilmesini istiyor.
- The laboratory was destroyed in a fire.
- Laboratuvar bir yangında yok oldu.
- Go back to the laboratory.
- Laboratuvara geri gidin.
- Yesterday night, I was almost bitten to death by the laboratory mosquitoes.
- Dün gece, laboratuvar sivrisinekleri tarafından neredeyse ısırılarak öldürülüyordum.
- Can you produce medicines from the laboratory?
- Laboratuarda ilaç üretebiliyor musunuz?
- They are in a scientific laboratory.
- Bilimsel bir laboratuvardalar.
- Fadil took the sample to his laboratory and analyzed it.
- Fadıl numuneyi laboratuarına götürdü ve analiz etti.
- He is carrying out experiments in his laboratory.
- Laboratuvarında deneyler yapıyor.
- The laboratory is experimenting with a new chemical.
- Laboratuvarda yeni bir kimyasal deneniyor.
- Tom kept a rabid dog at his laboratory.
- Tom laboratuvarında kuduz bir köpek besledi.
- He is carrying out experiments in his laboratory.
- O, laboratuvarında deneyler gerçekleştiriyor.
- This laboratory belongs to a respected pharmaceutical company.
- Bu laboratuvar saygın bir ilaç şirketine ait.
- They are in a scientific laboratory.
- Onlar bilimsel bir laboratuardalar.
- Tom examined it in his own laboratory.
- Tom onu kendi laboratuvarında inceledi.
- Enter the laboratory and press the emergency button.
- Laboratuvara girin ve acil durum düğmesine basın.
- Can you produce medicines from the laboratory?
- Laboratuvarda ilaç üretebilir misin?
- Don't bring any food inside the laboratory.
- Laboratuvara yiyecek getirmeyin.
Show More (36)
|
