1 |
license |
ehliyet |
n. |
|
- You must turn in your old license in order to get a new one.
- Yeni bir tane almak için eski ehliyetini teslim etmen gerekir.
- If you get too many traffic tickets, the state revokes your license.
- Çok fazla trafik cezası alırsanız, devlet ehliyetinizi iptal eder.
- Do you need a license to use an electric wheelchair?
- Elektrikli tekerlekli sandalye kullanmak için bir ehliyete ihtiyacın var mı?
- You must turn in your old license in order to get a new one.
- Yeni bir tane almak için eski ehliyetinizi teslim etmelisiniz.
- Tom has had his license suspended.
- Tom'un ehliyetine el konuldu.
- The driver who caused the accident was driving with a suspended license.
- Kazaya sebep olan sürücünün ehliyeti askıya alınmıştı.
- Do you need a license to use an electric wheelchair?
- Elektrikli tekerlekli sandalye kullanmak için ehliyete ihtiyacınız var mı?
- I have a classmate who has a motorboat license.
- Motorlu tekne ehliyeti olan bir sınıf arkadaşım var.
- I got my license this summer.
- Ben ehliyetimi bu yaz aldım.
- You'll be receiving your license in the mail.
- Ehliyetinizi postayla alacaksınız.
- I got my license this summer.
- Ehliyetimi bu yaz aldım.
- I got my license.
- Ehliyetimi aldım.
- You need a license to drive a car.
- Araba sürmek için bir ehliyete ihtiyacın var.
- The policeman looked over my license.
- Polis memuru ehliyetime baktı.
- Tom has a license.
- Tom'un bir ehliyeti var.
- To drive a car, you need a license.
- Araba kullanmak için ehliyete ihtiyacınız var.
- Does Tom have a license?
- Tom'un ehliyeti var mı?
- Do you have a license to operate a boat?
- Tekne kullanma ehliyetin var mı?
- You need a license to drive a car.
- Araba kullanmak için ehliyete ihtiyacınız vardır.
- He had his license taken away because of reckless driving.
- Dikkatsiz araba kullandığı için ehliyetine el konuldu.
- It is necessary to have a license to drive a car.
- Bir araba sürmek için bir ehliyete sahip olmak gereklidir.
- You can get a car license after you turn eighteen.
- On sekiz yaşından sonra araba ehliyeti alabilirsin.
- The driver who caused the accident was driving with a suspended license.
- Kazaya neden olan sürücü, askıya alınmış bir ehliyetle araba kullanıyordu.
- Do you have a license to operate a motor boat?
- Motorlu bir tekneyi çalıştırmak için ehliyetin var mı?
- Tom's license has been suspended.
- Tom'un ehliyetine el konuldu.
- Tom has a license.
- Tom'un ehliyeti var.
- Do you know why Tom lost his license?
- Tom'un ehliyetini neden kaybettiğini biliyor musun?
- Have you ever thought about getting a pilot's license?
- Sen hiç bir pilot ehliyeti almayı düşündün mü?
- Tom's license has been revoked.
- Tom'un ehliyeti iptal edildi.
- Do you have a license to fly a plane?
- Uçak kullanma ehliyetin var mı?
- Mary reached inside her purse and pulled out her license.
- Mary çantasına uzandı ve ehliyetini çıkardı.
- Am I going to lose my license?
- Ehliyetimi kaybedecek miyim?
- I have a license.
- Ehliyetim var.
- Do you have a license?
- Ehliyetiniz var mı?
- Bad drivers should have their licenses taken away from them.
- Kötü sürücülerin ehliyetleri ellerinden alınmalıdır.
- Do you have a license to operate a boat?
- Bir tekne işletmek için ehliyetin var mı?
- Your license is still suspended, isn't it?
- Ehliyetiniz hâlâ askıda, değil mi?
- You've got a license.
- Ehliyetin var.
- I could lose my license.
- Ehliyetimi kaybedebilirim.
- It is necessary to have a license to drive a car.
- Araba kullanmak için ehliyet sahibi olmak gerekir.
- To drive a car, you need a license.
- Bir araba sürmek için, bir ehliyete ihtiyacın var.
- I've got to get my license renewed.
- Ehliyetimi yenilemem lazım.
- Tom didn't want to lose his license.
- Tom ehliyetini kaybetmek istemedi.
- Do you have a license to operate a motor boat?
- Motorlu tekne kullanma ehliyetin var mı?
- Tom's license has been suspended.
- Tom'un ehliyeti askıya alındı.
- The policeman looked over my license.
- Polis benim ehliyetime baktı.
- Are you really going to get your license revoked?
- Gerçekten ehliyetini iptal ettirecek misin?
- My license is still suspended.
- Ehliyetim hala askıda.
- My license has been suspended.
- Ehliyetim askıya alındı.
- My license was confiscated.
- Ehliyetime el konuldu.
Show More (47)
|
2 |
license |
ruhsat |
n. |
|
- This arrangement is a license for poachers and for those engaged in the illegal trade in animals.
- Bu düzenleme kaçak avcılar ve yasadışı hayvan ticareti yapanlar için bir ruhsattır.
- Please show me your license and registration.
- Lütfen bana ehliyetinizi ve ruhsatınızı gösterin.
- Tom isn't licensed.
- Tom'un ruhsatı yok.
- You'll be receiving your license in the mail.
- Ruhsatınızı postayla alacaksınız.
- Could you show me your license and registration, please?
- Ehliyetinizi ve ruhsatınızı gösterebilir misiniz lütfen?
- Do you have a hunting license?
- Avcılık ruhsatınız var mı?
- Do you have a license?
- Ruhsatınız var mı?
- Do you have a fishing license?
- Balıkçılık ruhsatınız var mı?
- Do you have a license to sell liquor?
- İçki satmak için ruhsatın var mı?
- You've got a license.
- Sizin bir ruhsatınız var.
- Many engineers lost their licenses because of that disaster.
- Bu felaket nedeniyle birçok mühendis ruhsatını kaybetti.
- Be careful, this guy has a shooting license!
- Dikkatli ol, bu adamın atış ruhsatı var!
- Tom was accused of practicing law without a license.
- Tom ruhsatı olmadan avukatlık yapmakla suçlandı.
- Could you show me your license and registration, please?
- Lütfen, bana ehliyetinizi ve ruhsatınızı gösterir misin?
- My favorite bar had its liquor license suspended for serving alcohol to minors.
- En sevdiğim barın içki ruhsatı reşit olmayanlara alkol servisi yaptığı için askıya alındı.
- You've got a license.
- Senin bir ruhsatın var.
- Do you have a license to sell liquor?
- İçki satmak için ruhsatınız var mı?
- I have a license.
- Ruhsatım var.
- Do you have a fishing license?
- Balık tutma ruhsatınız var mı?
- You're not supposed to go hunting without a license.
- Ruhsatın olmadan ava çıkmaman gerekiyor.
- Does Tom have a license?
- Tom'un bir ruhsatı var mı?
- Be careful, this guy has a shooting license!
- Dikkatli ol, bu adamın ateş etme ruhsatı var!
- The bar where Tom works lost its license because they had been selling alcoholic drinks to minors.
- Tom'un çalıştığı bar, reşit olmayanlara alkollü içki sattığı için ruhsatını kaybetti.
- He is licensed as a pharmacist.
- Eczacı olarak ruhsatı var.
Show More (21)
|
3 |
license |
lisans |
n. |
|
- DriveSecurity automatically activates its license on the flash drive when the end user first initializes the drive.
- DriveSecurity, son kullanıcı sürücüyü ilk kez başlattığında flash sürücüdeki lisansını otomatik olarak etkinleştirir.
- France national football team license was confirmed in the online beta.
- Online beta sürümde Fransa milli futbol takımı lisansı onaylandı.
- France national football team license was confirmed in the online beta.
- Fransa milli futbol takımı lisansı online beta sürümde onaylandı.
- France national football team license was confirmed in the online beta.
- Fransa milli futbol takımı lisansı çevrimiçi betada doğrulandı.
- Tom doesn't have a fishing license.
- Tom'un balıkçılık lisansı yok.
- I got my pilot's license in 2013.
- Pilot lisansımı 2013'te aldım.
- Do you know why Tom lost his license?
- Tom'un lisansını neden kaybettiğini biliyor musun?
- I have a license.
- Bir lisansım var.
- I got my license revoked.
- Lisansımı iptal ettirdim.
- You aren't supposed to go fishing without a license.
- Lisansın olmadan balığa çıkmaman gerekiyor.
- Your license is still suspended, isn't it?
- Senin lisansın hala askıda, değil mi?
- Tom's license has been suspended.
- Tom'un lisansı askıya alındı.
- Many engineers lost their licenses because of that disaster.
- Birçok mühendis o felâket nedeniyle lisansını kaybetti.
- Tom's license has been revoked.
- Tom'un lisansı iptal edildi.
- I could lose my license.
- Lisansımı kaybedebilirim.
- Of course, a license is needed to operate a crane.
- Tabii ki, vinç kullanmak için lisans gerekiyor.
- We're releasing all the sentences we collect under the Creative Commons Attribution license.
- Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında yayınlıyoruz.
- Does Tom have a hunting license?
- Tom'un avcılık lisansı var mı?
- Of course, a license is needed to operate a crane.
- Elbette, vinç kullanmak için bir lisans gerekli.
Show More (16)
|
4 |
license |
ruhsatlandırmak |
v. |
|
- Only expressly licensed products should be marketed.
- Sadece açıkça ruhsatlandırılmış ürünler pazarlanmalıdır.
- This compensation must be granted without exception to all airlines licensed by the Member State.
- Bu tazminat Üye Devlet tarafından ruhsatlandırılmış tüm hava yollarına istisnasız olarak verilmelidir.
Show More (-1)
|