|
- Like everybody else in the Chamber, I welcome this directive.
- Meclisteki diğer herkes gibi ben de bu yönetmeliği memnuniyetle karşılıyorum.
- Like everybody else we are appalled by the attacks that took place on 11 September.
- Herkes gibi biz de 11 Eylül'de meydana gelen saldırılar karşısında dehşete düştük.
- Like everybody else in this Parliament I share those concerns.
- Bu Parlamentodaki herkes gibi ben de bu endişeleri paylaşıyorum.
- Like everybody else I regret the US position, but I have some questions for the Council on the Commission.
- Herkes gibi ben de ABD'nin tutumundan üzüntü duyuyorum ancak Konsey'e Komisyon'la ilgili bazı sorularım var.
- I'm not like everybody else.
- Ben başka herkes gibi değilim.
- I have problems, just like everybody else.
- Herkes gibi benim de sorunlarım var.
- I'm a fan like everybody else.
- Ben de herkes gibi bir hayranım.
- I'm a fan like everybody else.
- Ben başka herkes gibi bir hayranım.
- I'm not like everybody else.
- Ben diğer herkes gibi değilim.
- We're people like everybody else.
- Biz de herkes gibi insanız.
- Tom doesn't dress like everybody else.
- Tom başka herkes gibi giyinmez.
- I have problems, just like everybody else.
- Tıpkı herkes gibi sorunlarım var.
- Tom wondered why Mary didn't have to do that like everybody else.
- Tom, Mary'nin bunu neden herkes gibi yapmak zorunda olmadığını merak etti.
- Tom wondered why Mary didn't have to do that like everybody else.
- Tom, Mary'nin neden herkes gibi bunu yapmak zorunda olmadığını merak etti.
- Tom got scared just like everybody else.
- Tom da herkes gibi korktu.
- I'm like everybody else here.
- Ben de buradaki herkes gibiyim.
- Tom doesn't dress like everybody else.
- Tom herkes gibi giyinmez.
- Tom doesn't dress like everybody else.
- Tom herkes gibi giyinmiyor.
- Tom is going to make mistakes just like everybody else does.
- Tom da herkes gibi hatalar yapacaktır.
- Tom got scared just like everybody else.
- Tom da diğer herkes gibi korkmuştu.
Show More (17)
|
