lodging - English Turkish Sentences
English Turkish
lodging kalacak yer (geceyi geçirmek için) n.
  • Christine doesn't expect much other than lodging and food.
  • Christine'in kalacak yer ve yemek dışında pek bir beklentisi yok.
Show More (-2)
lodging kiralık oda n.
  • He insisted on finding a lodging close to his relatives.
  • Akrabalarına yakın bir kiralık oda bulmakta ısrar etti.
Show More (-2)
lodging konaklama n.
  • We are looking for lodging accommodations.
  • Konaklama için yer arıyoruz.
Show More (-2)
lodging lojman n.
  • The old man went back to his lodging.
  • Yaşlı adam lojmanına geri döndü.
Show More (-2)