|
- It does not look as if the human rights situation is improving.
- İnsan hakları durumu iyileşiyor gibi görünmüyor.
- From the outside, it looks as if the Commission has something to hide.
- Dışarıdan bakıldığında, Komisyon'un saklayacak bir şeyleri varmış gibi görünüyor.
- It looks as if the future of SFOR is not at risk because a new UN mandate is not required for this.
- SFOR'un geleceği risk altında değil gibi görünüyor çünkü bunun için yeni bir BM yetkisi gerekmiyor.
- I am delighted that Parliament looks as if it is going to insist that there is a five-year time limit.
- Parlamentonun beş yıllık bir zaman sınırı konusunda ısrar edecek gibi görünmesinden memnuniyet duyuyorum.
- Therefore, at the beginning of the year, it looks as if the RALs are substantial.
- Bu nedenle, yılın başında geri ödemeli krediler önemli gibi görünmektedir.
- It does not look as if the human rights situation is improving.
- İnsan hakları durumu iyiye gidiyor gibi görünmüyor.
- Where the timetable is concerned, it looks as if we can now perhaps agree.
- Zaman çizelgesi söz konusu olduğunda, şimdi belki anlaşabiliriz gibi görünüyor.
- It now looks as if the Council is intending to relax the sanctions by introducing exception provisions.
- Konsey şimdi istisnai hükümler getirerek yaptırımları gevşetme niyetinde gibi görünüyor.
- She looks as if she were drunk.
- Sanki sarhoş gibi görünüyor.
- Tom looked as if he was angry.
- Tom kızgınmış gibi görünüyordu.
- She looked as if she had seen a ghost.
- Bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.
- Tom looks as if he hasn't eaten in days.
- Tom sanki günlerdir bir şey yememiş gibi görünüyordu.
- They looked as if they would cry.
- Ağlayacak gibi görünüyorlardı.
- He looks as if he had been ill.
- O, sanki hastaymış gibi görünüyor.
- When I first saw him, he looked as if he were dead.
- Onu ilk gördüğümde ölü gibi görünüyordu.
- Tom looks as if he's angry.
- Tom sanki kızgın gibi görünüyor.
- That child looks as if he is going to cry.
- Şu çocuk ağlayacakmış gibi görünüyor.
- She looks as if nothing had happened to her.
- O, kendine bir şey olmamış gibi görünüyor.
- He looks as if he were ill.
- Hastaymış gibi görünüyor.
- She looked as if she hadn't eaten in days.
- Sanki günlerdir bir şey yememiş gibi görünüyordu.
- Tom looked as if he was angry.
- Tom kızgın gibi görünüyordu.
- It doesn't look as if that's going to happen any time soon.
- Bu yakın zamanda olacak gibi görünmüyor.
- Tom looked as if he was sick.
- Tom hastaymış gibi görünüyordu.
- You look as if you had seen a ghost.
- Hayalet görmüş gibi görünüyorsun.
- Tom looks as if he's angry.
- Tom kızgın gibi görünüyor.
- She looks as if she's laughing to herself.
- Kendi kendine gülüyormuş gibi görünüyor.
- He looks as if he had been ill.
- Sanki hastaymış gibi görünüyor.
- It looks as if Tom won't go to Boston with us.
- Sanki Tom bizimle Boston'a gitmeyecek gibi görünüyor.
- Tom looks as if he lost his best friend.
- Tom sanki en iyi arkadaşını kaybetmiş gibi görünüyor.
- She looks as if she had seen a ghost.
- O bir hayalet görmüş gibi görünüyor.
- Those books look as if they're going to topple over any minute.
- Şu kitaplar her an devrileceklermiş gibi görünüyor.
- He looked as if he had been ill.
- Sanki hastaymış gibi görünüyordu.
- He looked as if he had not eaten for days.
- Sanki günlerdir yemek yememiş gibi görünüyordu.
- Tom looks as if he's in pain.
- Tom acı çekiyormuş gibi görünüyor.
- Tom looks as if he's been sick for a long time.
- Tom sanki uzun zamandır hastaymış gibi görünüyor.
- She looked as if she had been sick for a long time.
- Sanki uzun zamandır hastaymış gibi görünüyordu.
- Tom looked as if he hadn't shaved for a week.
- Tom sanki bir haftadır tıraş olmamış gibi görünüyordu.
- Tom looked as if he were ready to cry.
- Tom sanki ağlamaya hazırmış gibi görünüyordu.
- Tom looked as if he hadn't eaten anything in a long time.
- Tom uzun zamandır hiçbir şey yememiş gibi görünüyordu.
- You look as if it were none of your business.
- Sanki bu seni ilgilendirmiyor gibi görünüyorsun.
- It doesn't look as if that's going to happen any time soon.
- Bu yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyor.
- It looks as if it's going to be a nice day.
- Sanki güzel bir gün olacakmış gibi görünüyor.
- It looks as if Tom won't go to Boston with us.
- Tom bizimle Boston'a gelmeyecek gibi görünüyor.
- Tom looked as if he hadn't shaved for a week.
- Tom bir haftadır tıraş olmamış gibi görünüyordu.
- She looks as if she had seen a ghost.
- Sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.
- She looked as if she had been sick for a long time.
- O uzun zamandır hastaymış gibi görünüyordu.
- You look as if you don't have a care in the world.
- Sanki dünya umurunda değilmiş gibi görünüyorsun.
- He looked as if he were going to a parade.
- Sanki bir geçit törenine gidiyormuş gibi görünüyordu.
- It looks as if Tom won't help us.
- Tom bize yardım etmeyecek gibi görünüyor.
- Lauren looks as if she's got a headache.
- Lauren sanki başı ağrıyormuş gibi görünüyor.
- The squirrel looked as if it was smiling.
- Sincap sanki gülümsüyor gibi görünüyordu.
- He looks as if he is going to be ill.
- Hasta olacakmış gibi görünüyor.
- When I first saw him, he looked as if he were dead.
- Onu ilk gördüğümde, o ölmüş gibi görünüyordu.
- Tom looks as if he's been sick for a long time.
- Tom uzun süredir hastaymış gibi görünüyor.
- The squirrel looked as if it was smiling.
- Sincap gülümsüyormuş gibi görünüyordu.
- He looked as if he had not eaten for days.
- Günlerdir hiç yemek yememiş gibi görünüyordu.
- He looked as if he hadn't eaten for days.
- Sanki günlerdir yemek yememiş gibi görünüyordu.
- Tom looks as if he hasn't eaten in days.
- Tom günlerce yemek yememiş gibi görünüyor.
- Tom looks as if he lost his best friend.
- Tom en iyi arkadaşını kaybetmiş gibi görünüyor.
- It looks as if it is going to rain.
- Sanki yağmur yağacak gibi görünüyor.
- Tom looks as if he's sleeping peacefully.
- Tom sanki barış içinde uyuyor gibi görünüyor.
- Lauren looks as if she's got a headache.
- Lauren'ın başı ağrıyormuş gibi görünüyor.
- It doesn't look as if it's going to happen.
- Bu olacakmış gibi görünmüyor.
- Tom looks as if he's sleeping peacefully.
- Tom huzur içinde uyuyor gibi görünüyor.
- It looks as if you're right.
- Haklısınız gibi görünüyor.
- It doesn't look as if it's going to happen.
- Olacak gibi görünmüyor.
- You look as if you don't have a care in the world.
- Sanki dünya umurunda değil gibi görünüyorsun.
- It looks as if it's going to be a nice day.
- Güzel bir gün olacak gibi görünüyor.
- He looked as if he had lost his way.
- Yolunu kaybetmiş gibi görünüyordu.
- She looks as if she were drunk.
- Sarhoş gibi görünüyor.
- Those books look as if they're going to topple over any minute.
- Bu kitaplar her an devrilecekmiş gibi görünüyor.
- It looks as if it is going to rain.
- Yağmur yağacak gibi görünüyor.
- He looked as if nothing had happened.
- Sanki hiçbir şey olmamış gibi görünüyordu.
- It looks as if he were sick.
- O, sanki hastaymış gibi görünüyor.
- She looks as if nothing had happened to her.
- Sanki başına hiçbir şey gelmemiş gibi görünüyor.
- He looked as if nothing had happened.
- Sanki bir şey olmamış gibi görünüyordu.
- Jody looks as if she had seen a ghost.
- Jody sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyor.
- It looks as if he were sick.
- Hasta gibi görünüyordu.
- He looked as if he had been ill.
- Hastaymış gibi görünüyordu.
- Tom looked as if he'd seen a ghost.
- Tom bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.
- It looks as if Tom won't help us.
- Tom bize yardım etmeyecekmiş gibi görünüyor.
- She looked as if she had seen a ghost.
- Hayalet görmüş gibi görünüyordu.
- Tom looked as if he were ready to cry.
- Tom ağlamaya hazırmış gibi görünüyordu.
- She looks as if she were drunk.
- Sarhoşmuş gibi görünüyor.
- Tom looked as if he hadn't eaten for days.
- Tom sanki günlerdir yemek yememiş gibi görünüyordu.
- He looks as if he is going to be ill.
- O sanki hasta olacak gibi görünüyor.
- He looked as if he were going to a parade.
- Bir geçit törenine gidiyormuş gibi görünüyordu.
- Tom looked as if he was sick.
- Tom sanki hastaymış gibi görünüyordu.
- For a moment, it looked as if Tom might start crying.
- Bir an için Tom ağlamaya başlayacakmış gibi göründü.
- Tom and Mary looked as if they might start crying.
- Tom ve Mary ağlamaya başlayacakmış gibi görünüyorlardı.
- It looks as if it'll rain.
- Yağmur yağacak gibi görünüyor.
- He looks as if he were ill.
- O hastaymış gibi görünüyor.
- She looked as if she had been ill.
- Sanki hastaymış gibi görünüyordu.
- It looks as if Tom is doing that.
- Tom bunu yapıyor gibi görünüyor.
Show More (91)
|
