|
- Lord Macbeth was loyal to his king until he met the witches.
- Lord Macbeth cadılarla tanışıncaya kadar kralına sadıktı.
- Such behaviour by the Council puts an end to our loyal cooperation with it.
- Konsey'in bu tür bir davranışı, Konsey ile olan sadık işbirliğimize son verir.
- Such behaviour by the Council puts an end to our loyal cooperation with it.
- Konsey'in bu tür davranışları onunla olan sadık işbirliğimizi sona erdirir.
- Is this position which breaks European consensus loyal?
- Avrupa konsensüsünü bozan bu tutum sadık mıdır?
- She was completely loyal to the decisions taken in the Commission.
- Komisyon'da alınan kararlara tamamen sadık kaldı.
- I am a loyal customer of question time, I therefore prepare my questions.
- Ben soru zamanının sadık bir müşterisiyim, bu nedenle sorularımı hazırlıyorum.
- Are they loyal, given that we know that that would violate international law and the United Nations Charter?
- Bunun uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler Antlaşmasını ihlal edeceğini bildiğimize göre, bu ülkeler sadık mıdır?
- We are loyal partners and not servants.
- Bizler hizmetkâr değil sadık ortaklarız.
- Such behaviour by the Council puts an end to our loyal cooperation with it.
- Konsey'in bu davranışı, onunla olan sadık işbirliğimize son vermektedir.
- We are, of course, loyal to the decisions taken in Helsinki.
- Elbette Helsinki'de alınan kararlara sadığız.
- Such behaviour by the Council puts an end to our loyal cooperation with it.
- Konsey'in bu tür davranışları, onunla olan sadık işbirliğimize son vermektedir.
- Such behaviour by the Council puts an end to our loyal cooperation with it.
- Konseyin bu tür davranışları, onunla olan sadık iş birliğimize son vermektedir.
- Such behaviour by the Council puts an end to our loyal cooperation with it.
- Konsey'in bu tür davranışları, onunla olan sadık işbirliğimizi sona erdirir.
- Such behaviour by the Council puts an end to our loyal cooperation with it.
- Konsey'in bu tür davranışları, onunla olan sadık işbirliğimize son verir.
- He was more loyal than I had guessed.
- Tahmin ettiğimden daha sadıkmış.
- I am loyal to my friends.
- Ben arkadaşlarıma sadık biriyim.
- Are you loyal?
- Sen sadık mısın?
- I think Tom is loyal.
- Bence Tom sadık.
- We have really loyal repeat customers.
- Bizim gerçekten sadık sürekli müşterilerimiz var.
- Tom was loyal.
- Tom sadıktı.
- Tom is loyal to his wife.
- Tom karısına sadık.
- Are you loyal?
- Sadık mısınız?
- Dogs are loyal animals.
- Köpekler sadık hayvanlardır.
- A dog is a loyal animal.
- Bir köpek sadık bir hayvandır.
- My friends are very loyal.
- Arkadaşlarım çok sadık.
- One loyal friend is worth ten thousand relatives.
- Bir sadık dost, on bin akrabaya bedeldir.
- He is loyal to his boss.
- Patronuna sadıktır.
- I am loyal to my friends.
- Arkadaşlarıma sadığım.
- Tom is loyal to his country.
- Tom ülkesine sadıktır.
- Aren't you loyal?
- Sen sadık değil misin?
- My friends are very loyal.
- Arkadaşlarım çok sadıktır.
- I'm loyal.
- Sadık biriyim.
- A loyal friend is a real treasure.
- Sadık bir arkadaş gerçek bir hazinedir.
- Layla had some very loyal friends.
- Layla'nın çok sadık arkadaşları vardı.
- Layla was loyal to Sami.
- Layla Sami'ye sadıktı.
- Tom is loyal, isn't he?
- Tom sadık, değil mi?
- My father regarded himself as a loyal Hungarian.
- Babam kendini sadık bir Macar olarak görüyordu.
- A loyal brother helps his sister.
- Sadık bir erkek kardeş kız kardeşine yardımcı olur.
- A loyal brother helps his sister.
- Sadık bir erkek kardeş, kız kardeşine yardımcı olur.
- Layla had some very loyal friends.
- Leyla'nın bazı sadık arkadaşları vardı.
- He is loyal to his boss.
- O, patronuna sadıktır.
- He was more loyal than I had guessed.
- O, tahmin ettiğimden daha çok sadıktı.
- Tom is very loyal to Mary.
- Tom Mary'ye çok sadık.
- Mary is loyal to her country.
- Mary ülkesine sadıktır.
- We have a really loyal customer base.
- Gerçekten sadık bir müşteri tabanımız var.
- Tom is loyal.
- Tom sadıktır.
- He's a loyal citizen of his country.
- Ülkesinin sadık bir vatandaşıdır.
- Layla was loyal to Sami.
- Leyla, Sami'ye sadıktı.
- Tom is a loyal citizen of his country.
- Tom ülkesine sadık bir vatandaştır.
- My father regarded himself as a loyal Hungarian.
- Babam kendini sadık bir Macar olarak görürdü.
- A loyal brother helps his sister.
- Sadık bir kardeş kız kardeşine yardım eder.
- We have really loyal repeat customers.
- Sürekli gelen sadık müşterilerimiz var.
- Tom is very loyal to Mary.
- Tom, Mary'ye çok sadık.
- Tom is loyal to his wife.
- Tom karısına sadıktır.
- Tom is a loyal citizen of his country.
- Tom ülkesine sadık bir vatandaş.
Show More (53)
|
