lunatic - English Turkish Sentences
English Turkish
lunatic deli adj.
  • David, the lunatic, the drug addict, who stole and cheated and ruined everything.
  • David, deli, uyuşturucu bağımlısı, hırsız, aldatan ve her şeyi mahveden bir adam.
  • Tom behaved like a lunatic.
  • Tom bir deli gibi davrandı.
  • Love is for lunatics.
  • Aşk deliler içindir.
Show More (18)
lunatic çılgın adj.
  • The loss of his whole family was behind his lunatic behaviour.
  • Çılgın davranışlarının arkasında tüm ailesini kaybetmesi yatıyordu.
  • That is not a quotation from some irresponsible or lunatic left-winger.
  • Bu, sorumsuz ya da çılgın bir solcudan alıntı değildir.
Show More (-1)
lunatic deli n.
  • The YouTube channel seemed to belong to a bunch of lunatics.
  • Youtube kanalı bir grup deliye aitmiş gibi görünüyor.
Show More (-2)
lunatic akıl hastası n.
  • The gangster looks like an absolute lunatic.
  • Gangster tam anlamıyla akıl hastası gibi görünüyor.
Show More (-2)
lunatic meczup adj.
  • He is a political lunatic.
  • O bir siyasi meczup.
Show More (-2)