|
- I am going to the mall.
- Alışveriş merkezine gidiyorum.
- Why don't we go to the mall?
- Neden alışveriş merkezine gitmiyoruz?
- Tom drove Mary to the mall.
- Tom, Mary'yi alışveriş merkezine götürdü.
- Tom drove Mary to the mall.
- Tom Mary'yi alışveriş merkezine götürdü.
- The mall is deserted.
- Alışveriş merkezi ıssız.
- We're going to the mall.
- Alışveriş merkezine gidiyoruz.
- Would you like to go to the mall with us?
- Bizimle alışveriş merkezine gelmek ister misin?
- The mall was crowded.
- Alışveriş merkezi kalabalıktı.
- I have to go meet Tom at the mall.
- Tom'la alışveriş merkezinde buluşmalıyım.
- Tom and Mary are going to the mall.
- Tom ve Mary alışveriş merkezine gidiyorlar.
- This mall is so big that I can't find the exit.
- Bu alışveriş merkezi o kadar büyük ki çıkışı bulamıyorum.
- Tom loves going to the mall.
- Tom alışveriş merkezine gitmeyi sever.
- I thought you were coming to the mall with us.
- Bizimle alışveriş merkezine geliyorsunuz sandım.
- Don't go to the mall without us.
- Alışveriş merkezine bizsiz gitme.
- Tom loves going to the mall.
- Tom alışveriş merkezine gitmeyi seviyor.
- Should we go to the mall?
- Alışveriş merkezine gidelim mi?
- Tom went shopping at the mall.
- Tom alışveriş merkezine gitti.
- I rarely go to the mall, but I went yesterday.
- Alışveriş merkezine nadiren giderim ama dün gittim.
- Layla and Sami are going to the mall.
- Leyla ve Sami alışveriş merkezine gidecekler.
- It was a sunny day when we went to the mall.
- Biz alışveriş merkezine gittiğimizde güneşli bir gündü.
- I can't go to the mall.
- Ben alışveriş merkezine gidemem.
- They went to the mall, where they ate and watched a movie.
- Onlar alışveriş merkezine gittiler, orada yemek yediler ve bir film izlediler.
- I have to go meet Tom at the mall.
- Alışveriş merkezinde Tom'la buluşmaya gitmeliyim.
- Sami was in the mall.
- Sami alışveriş merkezindeydi.
- Layla went to the mall.
- Layla alışveriş merkezine gitti.
- Let's go to the mall.
- Hadi alışveriş merkezine gidelim.
- Tom spent the whole day at the mall.
- Tom bütün gününü alışveriş merkezinde geçirdi.
- Tom went back to the mall.
- Tom alışveriş merkezine geri döndü.
- I'd like to go to the mall.
- Alışveriş merkezine gitmek istiyorum.
- I ran into Tom at the mall.
- Alışveriş merkezinde Tom'la karşılaştım.
- Tom told me he saw you at the mall.
- Tom bana seni alışveriş merkezinde gördüğünü söyledi.
- Is there a bus that goes to the mall?
- Alışveriş merkezine giden bir otobüs var mı?
- She went to the mall with her friends.
- Arkadaşlarıyla birlikte alışveriş merkezine gitti.
- I drove to the mall with Tom.
- Tom'la beraber alışveriş merkezine sürdüm.
- I should've gone to the mall with Tom.
- Alışveriş merkezine Tom'la gitmeliydim.
- Layla and Sami are going to the mall.
- Layla ve Sami alışveriş merkezine gidiyorlar.
- I love shopping in this mall.
- Bu alışveriş merkezinde alışveriş yapmayı seviyorum.
- I love shopping in this mall.
- Bu alışveriş merkezinde alışveriş etmeyi seviyorum.
- They walked to the mall, where they ate and watched a movie.
- Alışveriş merkezine yürüdüler, orada yemek yediler ve film izlediler.
- I drove to the mall.
- Alışveriş merkezine gittim.
- Tom went to the mall with Mary.
- Tom, Mary ile alışveriş merkezine gitti.
- Sami wanted to go to the mall.
- Sami alışveriş merkezine gitmek istedi.
- We are going to gather at the mall at 3 pm today.
- Biz bügün öğlen 3'te alışveriş merkezinde toplanacağız.
- Layla went to the mall.
- Leyla alışveriş merkezine gitti.
- I thought you were coming to the mall with us.
- Bizimle alışveriş merkezine geleceğini sanıyordum.
- I'm going to the mall.
- Ben alışveriş merkezine gidiyorum.
- Tom took the subway back to the mall.
- Tom alışveriş merkezine geri gitmek için metroya bindi.
- Sami and Layla arranged to meet at a strip mall.
- Sami ve Layla bir alışveriş merkezinde buluşmayı ayarladılar.
- It was a sunny day when we went to the mall.
- Alışveriş merkezine gittiğimizde güneşli bir gündü.
- I rarely go to the mall, but I went yesterday.
- Ben nadiren alışveriş merkezine giderim ama dün gittim.
- Let's go to the mall.
- Alışveriş merkezine gidelim.
- How many times a month do you go to the mall?
- Ayda kaç kez alışveriş merkezine gidersin?
- Tom went to the mall with his friends.
- Tom arkadaşlarıyla alışveriş merkezine gitti.
- Tom spent the whole day at the mall.
- Tom tüm günü alışveriş merkezinde geçirdi.
- I went to the mall with my friends.
- Arkadaşlarımla alışveriş merkezine gittim.
- Tom told me he saw you at the mall.
- Tom seni alışveriş merkezinde gördüğünü söyledi.
- We are going to gather at the mall at 3 pm today.
- Bugün saat 3'te alışveriş merkezinde toplanacağız.
- I'm going to the mall.
- Alışveriş merkezine gidiyorum.
- Tom has gone to the mall.
- Tom alışveriş merkezine gitti.
- Did you see anyone at the mall?
- Alışveriş merkezinde birini gördün mü?
- I ran into Tom at the mall.
- Alışveriş merkezinde Tom'a rastladım.
- Layla wasn't heading toward the mall.
- Layla alışveriş merkezine doğru gitmiyordu.
- Sami was at the mall.
- Sami alışveriş merkezindeydi.
- I like to shop at that mall.
- O alışveriş merkezinde alışveriş yapmayı seviyorum.
- I have a part-time job working as a Santa at the mall.
- Alışveriş merkezinde Noel Baba olarak yarı zamanlı bir işim var.
- Tom and I are going to the mall.
- Tom ve ben alışveriş merkezine gidiyoruz.
- Do you want to go to the mall with us?
- Bizimle alışveriş merkezine gitmek ister misin?
- Tom went to the mall.
- Tom alışveriş merkezine gitti.
- Tom is going to the mall.
- Tom alışveriş merkezine gidiyor.
- Tom took the subway back to the mall.
- Tom alışveriş merkezine dönmek için metroya bindi.
- Fadil went to the mall.
- Fadıl alışveriş merkezine gitti.
- Tom drove to the mall.
- Tom alışveriş merkezine gitti.
- They walked to the mall, where they ate and watched a movie.
- Onlar alışveriş merkezine gittiler, orada yemek yediler ve bir film izlediler.
- Tom did some shopping at the mall.
- Tom alışveriş merkezinde biraz alışveriş yaptı.
- I drove to the mall with Tom.
- Tom'la birlikte arabayla alışveriş merkezine gittim.
- I don't want Tom wandering around the mall by himself.
- Tom'un alışveriş merkezinde tek başına dolaşmasını istemiyorum.
- The area began to gentrify in the late 90s after the opening of the mall.
- Bölge, alışveriş merkezinin açılmasının ardından 90'ların sonunda nezihleşmeye başlamıştır.
- I bought some new wife-beaters at the mall today.
- Bugün alışveriş merkezinden yeni atletler aldım.
- I can't go to the mall.
- Alışveriş merkezine gidemem.
- I am going to the mall.
- Ben alışveriş merkezine gidiyorum.
- Is there a supermarket in this mall?
- Bu alışveriş merkezinde bir süpermarket var mı?
- I'm going to the mall to shopping.
- Alışveriş merkezine alışverişe gidiyorum.
- Tom usually shops at the mall.
- Tom genellikle alışveriş merkezinde alışveriş yapar.
- We can't let Tom wander around the mall.
- Tom'un alışveriş merkezinde dolaşmasına izin veremeyiz.
- How many times a month do you go to the mall?
- Ayda kaç kez alışveriş merkezine gidiyorsun?
- There are three stores in the mall.
- Alışveriş merkezinde üç mağaza var.
- I don't really like the mall stores.
- Ben gerçekten alışveriş merkezi mağazalarını beğenmiyorum.
- I'm at the mall.
- Alışveriş merkezindeyim.
- Is there a mall near here?
- Buraya yakın bir alışveriş merkezi var mı?
- Tom went back to the mall.
- Tom alışveriş merkezine geri gitti.
- Would you like to go to the mall with us?
- Bizimle alışveriş merkezine gitmek ister misin?
- She went to the mall with her friends.
- Arkadaşlarıyla alışveriş merkezine gitti.
- I'm going to the mall to shopping.
- Alışveriş merkezine biraz alışveriş yapmaya gidiyorum.
- Let's go to the mall tonight.
- Bu gece alışveriş merkezine gidelim.
- I don't really like the mall stores.
- Alışveriş merkezlerindeki mağazaları sevmiyorum.
- I've been to the mall.
- Alışveriş merkezine gitmiştim.
- We ate an early lunch while we were at the mall.
- Alışveriş merkezindeyken erken bir öğle yemeği yedik.
- They went to the mall, where they ate and watched a movie.
- Alışveriş merkezine gittiler, orada yemek yediler ve film izlediler.
- Don't go to the mall without us.
- Alışveriş merkezine biz olmadan gitme.
- Layla wasn't heading toward the mall.
- Leyla alışveriş merkezine doğru gitmiyordu.
- The mall is deserted.
- Alışveriş merkezi terkedildi.
Show More (98)
|