meal - English Turkish Sentences
English Turkish
meal yemek n.
  • The first is the question of meat-and-bone meal.
  • Birincisi et ve kemik yemeği meselesidir.
  • Then there are others, of course, who are saying that catering waste can be fed but not meat and bone meal.
  • Tabii bir de yemek atıklarının beslenebileceğini ama et ve kemik ununun beslenemeyeceğini söyleyenler var.
  • When it is cleared away from the table, does the meal on the plate suddenly become special category waste?
  • Masadan kaldırıldığında, tabaktaki yemek birdenbire özel kategori atığı haline mi geliyor?
Show More (334)
meal öğün n.
  • I usually eat only one or two meals a day.
  • Genellikle günde sadece bir ya da iki öğün yemek yiyorum.
  • Japanese eat three meals a day.
  • Japonlar günde üç öğün yemek yerler.
  • If you eat three square meals a day, your body will have the energy it needs.
  • Günde üç öğün yemek yerseniz, vücudunuz ihtiyacı olan enerjiye sahip olur.
Show More (16)
meal öğün yemeği n.
  • It won't hurt you to skip one meal.
  • Bir öğün yemek atlamak size zarar vermez.
  • I could eat this for every meal.
  • Bunu her öğün yiyebilirim.
Show More (-1)