mill - English Turkish Sentences
English Turkish
mill değirmen n.
  • We sent the wheat to the mill.
  • Buğdayı değirmene gönderdik.
  • We learn them already from the grapevine and the rumour mill.
  • Bunları zaten dedikodulardan ve söylenti değirmeninden öğreniyoruz.
  • These mills here, however, are grinding too slowly for my liking.
  • Ancak buradaki değirmenler benim hoşuma gitmeyecek kadar yavaş dönüyor.
Show More (3)
mill fabrika n.
  • Most of the men in the town work in the steel mill.
  • Kasabadaki erkeklerin çoğu çelik fabrikasında çalışıyor.
Show More (-2)
mill milyon n.
  • This classic costs 1.5 mill dollars.
  • Bu klasiğin maliyeti 1,5 milyon dolar.
Show More (-2)
mill mill (para birimi) n.
  • The mill is only used in calculations.
  • Mill birimi yalnızca hesaplamalarda kullanılmaktadır.
Show More (-2)
mill (çikolata) öğütmek v.
  • The people used to mill the wheat with stones.
  • İnsanlar eskiden buğdayı taşla öğütürlerdi.
Show More (-2)
mill frezelemek v.
  • The factory always uses modern machines to mill the steel.
  • Fabrika çeliği frezelemek için her zaman modern makineler kullanıyor.
Show More (-2)