misleading - English Turkish Sentences
English Turkish
misleading yanıltıcı adj.
  • The newspaper has apologized for the misleading article.
  • Gazete yanıltıcı makale için özür diledi.
  • Thus, to talk of emergency contraception is completely misleading.
  • Dolayısıyla, acil kontrasepsiyondan bahsetmek tamamen yanıltıcıdır.
  • The very title of this report is misleading in itself.
  • Bu raporun başlığı bile başlı başına yanıltıcıdır.
Show More (29)
misleading aldatıcı adj.
  • This article is misleading.
  • Bu makale aldatıcı.
Show More (-2)