miss out on - English Turkish Sentences
English Turkish
miss out on (bir etkinliği vb) kaçırmak (katılamamak) v.
  • Europe cannot afford to miss out on the benefits biotechnology will bring.
  • Avrupa biyoteknolojinin getireceği faydaları kaçırmayı göze alamaz.
  • Europe cannot afford to miss out on the benefits biotechnology will bring.
  • Avrupa, biyoteknolojinin getireceği faydaları kaçırmayı göze alamaz.
  • As a result, consumers miss out on access to the required level of information and on cooling-off periods.
  • Sonuç olarak, tüketiciler gerekli düzeyde bilgiye erişimi ve bekleme sürelerini kaçırmaktadır.
Show More (1)
miss out on fırsat kaçırmak v.
  • If we simply close our eyes and continue, we shall be shipwrecked and miss out on a great historic opportunity.
  • Eğer sadece gözlerimizi kapatıp devam edersek gemimiz batacak ve büyük bir tarihi fırsatı kaçıracağız.
  • Don't miss out on this opportunity.
  • Bu fırsatı kaçırmayın.
Show More (-1)