1 |
break |
mola |
n. |
|
- Trish, I think this break will help you get over Chalky Heads breaking up.
- Trish, bence bu mola Chalky Heads'in dağılmasının üstesinden gelmene yardımcı olacak.
- Tom said we should take a short break.
- Tom kısa bir mola almamız gerektiğini söyledi.
- Would you mind if I took a break?
- Bir mola alabilir miyim?
- You need a short break.
- Kısa bir molaya ihtiyacın var.
- He resumed his work after a short break.
- Kısa bir moladan sonra işine kaldığı yerden devam etti.
- He continued his work after a short break.
- Kısa bir moladan sonra çalışmasına devam etti.
- You certainly deserve a break.
- Kesinlikle bir molayı hak ediyorsun.
- Tom figured everybody needed a break.
- Tom herkesin bir molaya ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
- May we smoke during the break?
- Molada sigara içebilir miyiz?
- It was a nice break.
- Bu güzel bir molaydı.
- You certainly deserve a break.
- Sen kesinlikle bir molayı hak ediyorsun.
- My life has become a treadmill, and I need a break.
- Hayatım bir koşu bandına dönüştü ve bir molaya ihtiyacım var.
- I think I deserve a break now.
- Artık bir molayı hak ettiğimi düşünüyorum.
- I think we could all use a break.
- Sanırım hepimize biraz mola iyi gelebilir.
- I don't need a break.
- Bir molaya ihtiyacım yok.
- You've earned a break.
- Bir molayı hak ettin.
- I don't need a break.
- Molaya ihtiyacım yok.
- We needed a break.
- Bir molaya ihtiyacımız vardı.
- I watched TV during my breaks.
- Molalarım sırasında TV izledim.
- What time is the break?
- Mola ne zaman?
- I need a five-minute break.
- Beş dakikalık bir molaya ihtiyacım var.
- Everyone deserves a break.
- Herkes bir molayı hak ediyor.
- You need a break.
- Bir molaya ihtiyacın var.
- I'm supposed to be on break.
- Molada olmam gerekiyordu.
- We need to take a break.
- Bir mola almamız gerekiyor.
- I watched TV during my breaks.
- Molalarımda televizyon izlerdim.
- We asked if we might smoke during the break.
- Molada sigara içip içemeyeceğimizi sorduk.
- What time does your break start?
- Molanız ne zaman başlıyor?
- Pretty soon we'd better wrap up this break and get back to work.
- Çok yakında bu molayı sona erdirsek ve işe geri gitsek iyi olur.
- I watched television during a break in my studies.
- Bir çalışma molası esnasında televizyon izlemiştim.
- Let me take a break, please.
- Lütfen bir mola alayım.
- Everyone deserves a break.
- Herkes bir molayı hak eder.
- I was on a break.
- Ben moladaydım.
- We asked if we might smoke during the break.
- Mola sırasında sigara içebilir miyiz diye sorduk.
- We need a break.
- Bir molaya ihtiyacımız var.
- We'll be back after the break.
- Moladan sonra geri döneceğiz.
- The break is over.
- Mola bitti.
- Tom is on break.
- Tom molada.
- I'm supposed to be on break.
- Molada olmam gerekiyor.
- We'll take a break soon.
- Kısa süre sonra bir mola alacağız.
- It's a nice break.
- Güzel bir mola.
- After his dinner break, Dan left to pick Linda up from the gym.
- Yemek molasından sonra Dan, Linda'yı spor salonundan almak için ayrıldı.
- I needed a break, so I took one.
- Bir molaya ihtiyacım vardı, ben de aldım.
- Let's take a 10 minute break.
- 10 dakikalık bir mola alalım.
- I need a break.
- Bir molaya ihtiyacım var.
- I'm ready for a break.
- Bir mola için hazırım.
- It's time for my break.
- Mola zamanım geldi.
- I'm going to take a short break.
- Kısa bir mola alacağım.
- Tom was ready for a break.
- Tom bir mola için hazırdı.
- My wife and I hope to get away for a week during the Christmas break.
- Benim karım ve ben Noel molasında bir haftalığına uzaklaşmayı umuyoruz.
- May we smoke during the break?
- Mola sırasında sigara içebilir miyiz?
- All I need is a break.
- Tek ihtiyacım olan bir mola.
- We need to take a break.
- Bir mola almalıyız.
- It's time for a break.
- Mola zamanı.
- Tom said he didn't need a break.
- Tom molaya ihtiyacı olmadığını söyledi.
- It was a nice break.
- Güzel bir molaydı.
- It's a nice break.
- Bu güzel bir mola.
- Break time's over.
- Mola zamanı bitti.
- After his dinner break, Dan left to pick Linda up from the gym.
- Akşam yemeği molasından sonra Dan Linda'yı spor salonundan almak için çıktı.
- We have a tea break at five o'clock.
- Saat beşte çay molamız var.
- Tom says he needs a break, too.
- Tom da bir molaya ihtiyacı olduğunu söylüyor.
- I needed a break.
- Bir molaya ihtiyacım vardı.
- Do you need a break?
- Bir molaya ihtiyacın var mı?
- What we need now is a break.
- Şimdi ihtiyacımız olan şey bir mola.
- Tom needs a break.
- Tom'un bir molaya ihtiyacı var.
- I'm on my break.
- Ben moladayım.
- Tom said he didn't need a break.
- Tom bir molaya ihtiyacı olmadığını söyledi.
- Can I take a break now?
- Şimdi bir mola alabilir miyim?
- Sometimes you need a break.
- Bazen bir molaya ihtiyacın olur.
- I needed a break, so I took one.
- Bir molaya ihtiyacım vardı, o yüzden bir mola aldım.
Show More (67)
|
2 |
stop |
mola |
n. |
|
- There will be three stops in this 16-hour journey.
- Bu 16 saatlik yolculukta üç mola verilecek.
- It is a perfect place to stop and stay for a while.
- Bir süre mola vermek ve kalmak için mükemmel bir yerdir.
- After two hours on the road, Tom made a comfort stop.
- Yolda iki saat geçirdikten sonra Tom mola verdi.
- After two hours on the road, Tom made a comfort stop.
- Yolda iki saat geçirdikten sonra, Tom bir mola verdi.
- The train made a brief stop.
- Tren kısa bir mola verdi.
- Tom made an emergency stop on the road.
- Tom yolda acil bir mola verdi.
- He made an emergency stop on the road.
- Yolda acil bir mola verdi.
- I'm going to stop at the next rest stop.
- Bir sonraki dinlenme tesisinde mola vereceğim.
Show More (5)
|
3 |
recess |
mola |
n. |
|
- Let's have some coffee during recess.
- Mola sırasında biraz kahve içelim.
- We have an hour's recess for lunch from twelve to one.
- Bizim on ikiden bire kadar öğle yemeği için bir saatlik bir molamız var.
- He is lively during recess.
- Molada çok hareketli oluyor.
Show More (0)
|
4 |
intermission |
mola |
n. |
|
- When is the intermission?
- Mola ne zaman?
- I went to the restroom during the intermission.
- Molada tuvalete gittim.
- We'll chat some more during intermission.
- Biz mola sırasında biraz daha sohbet edeceğiz.
Show More (0)
|
5 |
respite |
mola |
n. |
|
- Even a one-day respite would be great in this busy season.
- Bu yoğun sezonda bir günlük bir mola bile harika olurdu.
Show More (-2)
|
6 |
rest |
mola |
n. |
|
- We took a short rest on the way.
- Yolda kısa bir mola verdik.
Show More (-2)
|
7 |
stopover |
mola |
n. |
|
- We had a stopover in Chicago.
- Chicago'da mola verdik.
Show More (-2)
|
8 |
hiatus |
mola |
n. |
|
- The band is on hiatus.
- Bando bir moladadır.
Show More (-2)
|
9 |
breather |
mola |
n. |
|
- I need a breather.
- Bir molaya ihtiyacım var.
Show More (-2)
|