momentarily - English Turkish Sentences
English Turkish
momentarily bir an için adv.
  • Mr Watson, you, and some others with you were momentarily confused.
  • Bay Watson, siz ve yanınızdaki bazı kişilerin kafası bir an için karıştı.
  • Tom paused momentarily.
  • Tom bir an için durakladı.
  • Tom was momentarily silent.
  • Tom bir an için sessizdi.
Show More (0)
momentarily bir anlık adv.
  • Tom was momentarily interested.
  • Tom bir anlığına ilgilendi.
  • Tom was momentarily interested.
  • Tom bir anlığına ilgiliydi.
  • The light dimmed momentarily.
  • Işık bir anlığına söndü.
Show More (0)
momentarily geçici olarak adv.
  • The light momentarily blinded me.
  • Işık beni geçici olarak kör etti.
Show More (-2)
momentarily anlık adv.
  • The light dimmed momentarily.
  • Işıkta anlık bir azalma oldu.
Show More (-2)