|
- Using moral standards as a pretext, we are yet again obstructing immigration by separating people from their family.
- Ahlaki standartları bahane ederek insanları ailelerinden ayırarak göçü bir kez daha engelliyoruz.
- We tend to deal with the issue of violence against women from the point of view of moral standards.
- Kadına yönelik şiddet konusunu ahlaki standartlar açısından ele alma eğilimindeyiz.
- Tom has high moral standards.
- Tom'un yüksek ahlaki standartları var.
- This school sets high moral standards for pupils.
- Bu okul öğrenciler için yüksek ahlaki standartlar belirliyor.
- I have moral standards.
- Benim ahlaki standartlarım var.
- This school sets high moral standards for pupils.
- Bu okul öğrenciler için yüksek ahlaki standartları belirler.
- I have moral standards.
- Ahlaki standartlarım var.
Show More (4)
|