|
- Against this background, it is unwise to supply murder weapons to Nepal.
- Bu çerçevede, Nepal'e cinayet silahları tedarik etmek akıllıca değildir.
- The murder weapon hasn't been found.
- Cinayet silahı henüz bulunamadı.
- The murder weapon was never found.
- Cinayet silahı asla bulunmadı.
- The murder weapon was wiped clean.
- Cinayet silahı silinerek temizlendi.
- Tom wore gloves to avoid leaving his fingerprints on the murder weapon.
- Tom cinayet silahında parmak izlerini bırakmaktan kaçınmak için eldivenler giydi.
- Sami bought the murder weapon.
- Sami cinayet silahını satın aldı.
- Tom wore gloves to avoid leaving his fingerprints on the murder weapon.
- Tom cinayet silahında parmak izi bırakmamak için eldiven giydi.
- Having sold him the murder weapon makes you an accessory to uxoricide.
- Cinayet silahını ona satmış olman, seni cinayete iştirak eden biri yapar.
- Is this the murder weapon?
- Cinayet silahı bu mu?
- Dan believed that the hammer was the murder weapon.
- Dan, cinayet silahının çekiç olduğuna inanıyordu.
- Tom was found with the murder weapon.
- Tom cinayet silahıyla birlikte bulundu.
- Sami dropped the murder weapon in a lake.
- Sami cinayet silahını bir göle attı.
- The police think that Tom's hammer was the murder weapon.
- Polis, Tom'un çekicinin cinayet silahı olduğunu düşünüyor.
- Dan helped Linda hide the murder weapon.
- Dan, Linda'nın cinayet silahını gizlemesine yardımcı oldu.
- Dan helped Linda hide the murder weapon.
- Dan, Linda'nın cinayet silahını saklamasına yardım etti.
- Tom was found with the murder weapon.
- Tom cinayet silahıyla bulundu.
- Dan believed that the hammer was the murder weapon.
- Dan çekicin cinayet silahı olduğuna inanıyordu.
- According to the ballistics report, this gun can't be the murder weapon.
- Balistik raporuna göre, bu silah cinayet silahı olamaz.
- Dan hid the murder weapon in Linda's bedroom.
- Dan cinayet silahını Linda'nın yatak odasına sakladı.
- The murder weapon was wiped clean.
- Cinayet silahı temizlendi.
- Tom's guilt could not be proven without the murder weapon.
- Cinayet silahı olmadan Tom'un suçluluğu kanıtlanamaz.
- The police spent hours searching Tom's place, but they couldn't find the murder weapon.
- Polisler saatlerce Tom'un evini aradılar fakat onlar cinayet silahını bulamadılar.
- The police spent hours searching Tom's place, but they couldn't find the murder weapon.
- Polis Tom'un evini aramak için saatler harcadı ama cinayet silahını bulamadı.
- We just found the murder weapon.
- Az önce cinayet silahını bulduk.
- Is this the murder weapon?
- Bu cinayet silahı mı?
- We just found the murder weapon.
- Cinayet silahını bulduk.
- The police had to retrieve the murder weapon to prove Dan's guilt.
- Polis Dan'ın suçunu kanıtlamak için cinayet silahını geri almak zorundaydı.
- The police had to retrieve the murder weapon to prove Dan's guilt.
- Polis Dan'in suçunu kanıtlamak için cinayet silahını geri almak zorunda kaldı.
- The police think that Tom's hammer was the murder weapon.
- Polis Tom'un çekicinin cinayet silahı olduğunu düşünüyor.
- This is the murder weapon.
- Cinayet silahı bu.
- This isn't the murder weapon.
- Bu, cinayet silahı değildir.
- The police say that Tom's fingerprints were found on the murder weapon.
- Polis Tom'un parmak izlerinin cinayet silahı üzerinde bulunduğunu söyledi.
- Tom's guilt could not be proven without the murder weapon.
- Tom'un suçu cinayet silahı olmadan ispatlanamadı.
- The police say that Tom's fingerprints were found on the murder weapon.
- Polis, Tom'un parmak izlerinin cinayet silahında bulunduğunu söylüyor.
- The murder weapon was never found.
- Cinayet silahı hiç bulunamadı.
- Your fingerprints were found on the murder weapon.
- Cinayet silahında parmak izleriniz bulundu.
- The murder weapon hasn't been found.
- Cinayet silahı bulunmadı.
- Sami dropped the murder weapon in a lake.
- Sami cinayet silahını göle attı.
- We found the murder weapon.
- Cinayet silahını bulduk.
- This isn't the murder weapon.
- Cinayet silahı bu değil.
Show More (37)
|
