|
- No doubt it is my fault that I have been unaware of your existence in recent years.
- Son yıllarda varlığınızdan haberdar olmamamın benim hatam olduğuna şüphe yok.
- No doubt it is my fault that I have been unaware of your existence in recent years.
- Şüphesiz son yıllarda varlığınızdan haberdar olmamam benim hatam.
- Okay, first of all, my appearance is not my fault.
- Tamam, öncelikle, görünüşüm benim hatam değil.
- It's not my fault, is it?
- Benim hatam değil, değil mi?
- Tell him it's not my fault.
- Ona bunun benim hatam olmadığını söyle.
- Tell Tom that it wasn't my fault.
- Tom'a benim hatam olmadığını söyle.
- It probably is my fault.
- Muhtemelen benim hatam.
- It's probably my fault.
- O muhtemelen benim hatam.
- It's not my fault, is it?
- Bu benim hatam değil, değil mi?
- How is that my fault?
- O nasıl benim hatam olabilir?
- Tom said it was my fault.
- Tom benim hatam olduğunu söyledi.
- I hope you are not thinking it is my fault.
- Benim hatam olduğunu düşünmüyorsundur umarım.
- That's not my fault.
- Bu benim hatam değil.
- Are you saying this is my fault?
- Bunun benim hatam olduğunu mu söylüyorsun?
- I swear it wasn't my fault.
- Benim hatam olmadığına yemin ederim.
- It's probably my fault.
- Muhtemelen benim hatam.
- Why is it my fault?
- O neden benim hatam?
- In any case, it's always my fault.
- Her durumda, o her zaman benim hatam.
- Is this my fault or your fault?
- Bu benim hatam mı yoksa senin hatan mı?
- I swear it isn't my fault.
- Yemin ederim benim hatam değil.
- The accident wasn't my fault.
- Kaza benim hatam değildi.
- This is all entirely my fault.
- Bu tamamen benim hatam.
- Why did you tell Tom it was my fault?
- Neden Tom'a bunun benim hatam olduğunu söyledin?
- That is not my fault.
- Bu benim hatam değil.
- That wasn't my fault.
- Bu benim hatam değildi.
- I'm ready to admit it was my fault.
- Benim hatam olduğunu kabul etmeye hazırım.
- I hope you are not thinking it is my fault.
- Umarım bunun benim hatam olduğunu düşünmüyorsundur.
- That's not my fault.
- O benim hatam değil.
- Now you know it wasn't my fault.
- Artık benim hatam olmadığını biliyorsun.
- In any case, it's always my fault.
- Her durumda, hep benim hatam.
- Why did you tell them it was my fault?
- Neden onlara bunun benim hatam olduğunu söyledin?
- This is all my fault.
- Bunun hepsi benim hatam.
- It was not my fault.
- O benim hatam değildi.
- It's not my fault!
- Benim hatam değil!
- Tell her it's not my fault.
- Benim hatam olmadığını söyle.
- It wasn't my fault.
- O, benim hatam değildi.
- How is this my fault?
- Bu nasıl benim hatam oluyor?
- Maybe it wasn't my fault.
- Belki de benim hatam değildi.
- Are you saying that this is my fault?
- Bunun benim hatam olduğunu mu söylüyorsun?
- Why didn't you tell them it was my fault?
- Neden onlara bunun benim hatam olduğunu söylemedin?
- I swear it wasn't my fault.
- Yemin ederim benim hatam değildi.
- How is that my fault?
- Bu nasıl benim hatam oluyor?
- Tell Tom it was all my fault.
- Tom'a hepsinin benim hatam olduğunu söyle.
- I know it was partly my fault.
- Kısmen benim hatam olduğunu biliyorum.
- Tell him it's not my fault.
- Benim hatam olmadığını söyle.
- I swear it's not my fault.
- Benim hatam olmadığına yemin ederim.
- Tell them it's not my fault.
- Onlara bunun benim hatam olmadığını söyle.
- It wasn't all my fault.
- Hepsi benim hatam değildi.
- Now you know it wasn't my fault.
- Şimdi onun benim hatam olmadığını biliyorsun.
- Tell Tom it wasn't my fault.
- Tom'a bunun benim hatam olmadığını söyle.
- She insisted that it was my fault.
- Onun benim hatam olduğu konusunda ısrar etti.
- Is that my fault?
- O benim hatam mı?
- That isn't my fault.
- O benim hatam değil.
- That's my fault.
- O, benim hatam.
- It's not my fault.
- Benim hatam değil.
- None of this was my fault.
- Bunların hiçbiri benim hatam değildi.
- Is it really my fault?
- O gerçekten benim hatam mı?
- This isn't my fault, is it?
- Bu benim hatam değil, değil mi?
- It's not my fault.
- Benim hatam değildir.
- I plucked up the courage and confessed that it was all my fault.
- Ben cesaretimi topladım ve hepsinin benim hatam olduğunu itiraf ettim.
- How could it be my fault?
- Bu nasıl benim hatam olabilir?
- I got blamed even though it wasn't my fault.
- Benim hatam olmamasına rağmen suçlandım.
- Why did you tell them it was my fault?
- Neden onlara benim hatam olduğunu söyledin?
- I plucked up the courage and confessed that it was all my fault.
- Cesaretimi topladım ve hepsinin benim hatam olduğunu itiraf ettim.
- That really wasn't my fault.
- Bu gerçekten benim hatam değildi.
- I'm afraid it's entirely my fault.
- Korkarım bu tamamen benim hatam.
- Tom said it was my fault.
- Tom onun benim hatam olduğunu söyledi.
- It's totally my fault.
- Bu tamamen benim hatam.
- I feel like this is all my fault.
- Bunların hepsi benim hatam gibi hissediyorum.
- The whole thing is my fault.
- Her şey benim hatam.
- Tell Tom it's not my fault.
- Tom'a bunun benim hatam olmadığını söyle.
- This is my fault.
- Bu benim hatam.
- Tom told everyone it was my fault.
- Tom herkese benim hatam olduğunu söyledi.
- Why didn't you tell them it was my fault?
- Neden onlara benim hatam olduğunu söylemedin?
- Is this my fault?
- Bu benim hatam mı?
- It's completely my fault.
- Tamamen benim hatam.
- It was not my fault.
- Benim hatam değildi.
- This isn't my fault.
- Bu benim hatam değil.
- Why did you tell Tom it was my fault?
- Neden Tom'a benim hatam olduğunu söyledin?
- It's not my fault!
- Bu benim hatam değil!
- It wasn't my fault.
- Benim hatam değildi.
- Tom told me it was my fault.
- Tom bana bunun benim hatam olduğunu söyledi.
- This is all my fault.
- Hepsi benim hatam.
- Why didn't you tell Tom it was my fault?
- Neden Tom'a benim hatam olduğunu söylemedin?
- I'm ready to admit that it was my fault.
- Onun benim hatam olduğunu itiraf etmeye hazırım.
- The whole thing is my fault.
- Bütün bunlar benim hatam.
- It's all my fault.
- Hepsi benim hatam.
- Tom told me it was my fault.
- Tom bana onun benim hatam olduğunu söyledi.
- I'm ready to admit that it was my fault.
- Benim hatam olduğunu kabul etmeye hazırım.
- This could be my fault.
- Bu benim hatam olabilir.
- I know it was partly my fault.
- Onun kısmen benim hatam olduğunu biliyorum.
- It's not my fault.
- Bu benim hatam değil.
- Is that my fault?
- Bu benim hatam mı?
- I'm afraid it's entirely my fault.
- Maalesef bu tamamen benim hatam.
- Tell Tom that it was all my fault.
- Tom'a hepsinin benim hatam olduğunu söyle.
- Tell her it's not my fault.
- Ona bunun benim hatam olmadığını söyle.
- Tell Tom it wasn't my fault.
- Tom'a benim hatam olmadığını söyle.
- It's totally my fault.
- Tamamen benim hatam.
- This isn't my fault, is it?
- Benim hatam değil, değil mi?
- I swear it's not my fault.
- Yemin ederim benim hatam değil.
- This is completely my fault.
- Bu tamamen benim hatam.
- It's completely my fault.
- O tamamen benim hatam.
- Why didn't you tell Tom it was my fault?
- Neden bunun benim hatam olduğunu Tom'a söylemedin?
- Tom told everyone it was my fault.
- Tom herkese bunun benim hatam olduğunu söyledi.
- Why is it my fault?
- Neden benim hatam?
- That's my fault.
- Bu benim hatam.
- That isn't my fault.
- Bu benim hatam değil.
- That really wasn't my fault.
- Gerçekten benim hatam değildi.
- I swear it isn't my fault.
- Benim hatam olmadığına yemin ederim.
- It's entirely my fault.
- Bu tamamen benim hatam.
- It's partly my fault.
- Kısmen benim hatam.
- Tell them it's not my fault.
- Benim hatam olmadığını söyle.
- It probably is my fault.
- O muhtemelen benim hatam.
- It's partly my fault.
- Bu kısmen benim hatam.
- Is it really my fault?
- Bu gerçekten benim hatam mı?
- That is not my fault.
- O, benim hatam değil.
Show More (114)
|
