|
- This is the Achilles' heel of the irradiation industry, for consumers do not want it.
- Bu, ışınlama endüstrisinin Aşil topuğudur, çünkü tüketiciler bunu istememektedir.
- The Committee on Industry voices more the views of the producers and does not want this.
- Sanayi Komitesi daha çok üreticilerin görüşlerini dile getirmekte ve bunu istememektedir.
- That is an undesirable situation, we do not want that situation in the future.
- Bu istenmeyen bir durumdur, gelecekte böyle bir durum istemiyoruz.
- The employers did not want this, however.
- Ancak işverenler bunu istememektedir.
- Not wanting is the same as having.
- İstememek sahip olmakla aynı şeydir.
- He did not want another term.
- Başka bir dönem istemedi.
- He did not want such a defense.
- Böyle bir savunma istemedi.
- The shop did not want him.
- Dükkan onu istemedi.
- Mary did not want Tom to come to the party.
- Mary, Tom'un partiye gelmesini istemedi.
- Not wanting is the same as having.
- İstememek sahip olmakla eştir.
- He did not want another term.
- O, bir dönem daha istemedi.
- Why do some people not want children?
- Neden bazı insanlar çocuk istemez?
- She did not want him to leave.
- O gitmesini istemedi.
- He did not want her to leave.
- Onun gitmesini istemedi.
- She did not want him to leave.
- Onun gitmesini istemedi.
- He did not want her to leave.
- O gitmesini istemedi.
- He did not want such a defense.
- O, böyle bir savunma istemedi.
Show More (14)
|
