notably - English Turkish Sentences
English Turkish
notably özellikle adv.
  • Notably, it had to cooperate with the inspectors in all respects.
  • Özellikle de müfettişlerle her bakımdan iş birliği yapması gerekiyordu.
  • The work has begun by means of specific programmes notably those aimed at North Africa.
  • Özellikle Kuzey Afrika'ya yönelik özel programlar vasıtasıyla çalışmalar başlatılmıştır.
  • Ill-treatment of detainees notably during transfer between prisons is also reported.
  • Özellikle cezaevleri arasında nakil esnasında mahpuslara kötü muamele edildiği de bildirilmektedir.
Show More (7)
notably oldukça adv.
  • The resulting agreements will extend to all areas relevant to trade, notably non-direct measures.
  • Ortaya çıkan anlaşmalar, başta doğrudan olmayan önlemler olmak üzere ticaretle ilgili tüm alanları kapsayacaktır.
  • The resulting agreements will extend to all areas relevant to trade, notably non-direct measures.
  • Ortaya çıkan anlaşmalar, başta doğrudan olmayan tedbirler olmak üzere ticaretle ilgili tüm alanları kapsayacaktır.
  • There are constitutional concerns in some Member States, notably Germany and Austria.
  • Başta Almanya ve Avusturya olmak üzere bazı Üye Devletlerde anayasal kaygılar bulunmaktadır.
Show More (5)
notably başta ... olmak üzere adv.
  • Roman Republic's latest consuls, notably Julius Caesar, made the republic more authoritarian.
  • Başta Julius Caesar olmak üzere Roma Cumhuriyeti'nin son konsülleri cumhuriyet yönetimini daha otoriter hale getirmiştir.
Show More (-2)
notably önemli ölçüde adv.
  • Since 2013, Muslera's yearly wage has been notably rising every year.
  • 2013 yılından bu yana Muslera'nın yıllık ücreti her yıl önemli ölçüde artmaktadır.
Show More (-2)