1 |
once a day |
günde bir kez |
adv. |
|
- I feed my dog once a day.
- Köpeğimi günde bir kez beslerim.
- I bathe once a day.
- Günde bir kez banyo yapıyorum.
- The dog will need to be fed once a day.
- Köpeğin günde bir kez beslenmesi gerekecek.
- I feed my dog once a day.
- Köpeğimi günde bir kez besliyorum.
- I bathe once a day.
- Günde bir kez yıkanıyorum.
- I usually eat meat once a day.
- Genellikle günde bir kez et yerim.
- He does a kind act once a day.
- Günde bir kez iyi bir davranışta bulunur.
- The only website Tom visits at least once a day is this one.
- Tom'un en azından günde bir kez ziyaret ettiği tek web sitesi budur.
- I take a bath once a day.
- Günde bir kez banyo yaparım.
- I bathe once a day.
- Günde bir kez yıkanırım.
- I usually eat meat once a day.
- Genelde günde bir kez et yerim.
- I have a bath once a day.
- Günde bir kez banyo yapıyorum.
- Tom eats rice at least once a day.
- Tom en az günde bir kez pirinç pilavı yer.
- He does a kind act once a day.
- Günde bir kez nazik bir harekette bulunur.
- I bathe once a day.
- Ben günde bir kez banyo yaparım.
- The dog will need to be fed once a day.
- Köpeğin günde bir kez beslenilmeye ihtiyacı olacak.
- Most Japanese eat rice at least once a day.
- Çoğu Japon en az günde bir kez pirinç yer.
Show More (14)
|
2 |
once a day |
günde bir kere |
adv. |
|
- I have a bath once a day.
- Günde bir kere duş alırım.
- I've heard that you shouldn't eat red meat more than once a day.
- Günde bir kereden fazla kırmızı et yememeniz gerektiğini duymuştum.
Show More (-1)
|
3 |
once a day |
günde bir |
adv. |
|
- Drink this soup once a day for about one month.
- Yaklaşık bir ay boyunca bu çorbadan günde bir defa için.
Show More (-2)
|