originate in (some place or something) - English Turkish Sentences
English Turkish
originate in (some place or something) (bir yerden/bir şeyden) çıkmak v.
  • The Pan-European idea originated in Bohemia 80 years ago.
  • Pan-Avrupa fikri 80 yıl önce Bohemya'da ortaya çıktı.
  • We all know that gunpowder and paper originated in Asia and then travelled to Europe.
  • Barut ve kâğıdın Asya'da ortaya çıktığını ve daha sonra Avrupa'ya gittiğini hepimiz biliyoruz.
  • The qipao is a classic female garment that originated in 17th century China.
  • Qipao, 17. yüzyıl Çin'inde ortaya çıkan klasik bir kadın giysisidir.
Show More (6)
originate in (some place or something) (bir yerden/bir şeyden) kaynaklanmak v.
  • There are manifest problems originating in the Commission's system and in the way it works.
  • Komisyon'un sisteminden ve çalışma şeklinden kaynaklanan açık sorunlar vardır.
Show More (-2)