| 1 |
overestimate |
gözünde büyütmek |
v. |
|
- We should not overestimate biotechnology, but nor should we underestimate it.
- Biyoteknolojiyi gözümüzde büyütmemeliyiz ama aynı zamanda küçümsememeliyiz de.
- I do not overestimate the 10% of the work we have completed.
- Tamamladığımız işin %10'unu gözümde büyütmüyorum.
- You overestimate me.
- Beni gözünde büyütüyorsun.
- You overestimate him.
- Onu gözünde büyütüyorsun.
Show More (1)
|
| 2 |
overestimate |
yeteneklerini abartmak |
v. |
|
- We cannot overestimate her ability.
- Onun yeteneğini abartamayız.
- We cannot overestimate her ability.
- Biz onun yeteneklerini abartamayız.
- Tom definitely overestimates his own ability.
- Tom kesinlikle kendi yeteneğini abartıyor.
Show More (0)
|
| 3 |
overestimate |
abartmak |
v. |
|
- He likes to overestimate his own abilities.
- Kendi yeteneklerini abartmayı sever.
Show More (-2)
|
| 4 |
overestimate |
fazla tahmin etmek |
v. |
|
- We overestimated how long the journey would take, and arrived far too early.
- Yolculuğun ne kadar süreceğini olduğundan fazla tahmin ettik ve çok erken vardık.
Show More (-2)
|
| 5 |
overestimate |
abartılı tahmin |
n. |
|
- We thought the job would cost $11.000, but this was an overestimate.
- İşin 11.000 dolara mal olacağını düşünmüştük ama bu abartılı bir tahmindi.
Show More (-2)
|
