| 1 |
pasture |
mera |
n. |
|
- The black horse is in the pasture, grazing.
- Siyah at merada otluyor.
- Is there a farmer who puts his animals out to pasture who can guarantee that they have not ingested wind-borne GMOs?
- Hayvanlarını meraya çıkaran bir çiftçi, onların rüzgârla taşınan GDO'ları yutmadıklarını garanti edebilir mi?
- There are a lot of sheep in the pasture.
- Merada bir sürü koyun var.
- That pasture is ten acres.
- O mera on dönüm.
- That pasture is ten acres.
- O mera on dönümdür.
- Four horses roam the pasture.
- Merada dört at dolaşıyor.
- The pasture is full of weeds.
- Mera yabani otlarla dolu.
- The cows grazed in the pasture.
- İnekler merada otluyordu.
- The cows grazed in the pasture.
- İnekler merada otlandı.
- Four horses roam the pasture.
- Dört at merayı dolaşıyor.
Show More (7)
|
| 2 |
pasture |
çayır |
n. |
|
- That old maid can milk all the cows up at the pasture.
- O yaşlı hizmetçi bütün inekleri çayırda sağar.
- A sheep dog drives the flock to the pasture.
- Bir çoban köpeği sürüyü çayıra götürür.
- The pasture is full of weeds.
- Çayır yabani otlarla dolu.
Show More (0)
|
| 3 |
pasture |
otlak |
n. |
|
- A sheep dog drives the flock to the pasture.
- Bir çoban köpeği sürüyü otlağa götürüyor.
- A cowboy is driving cattle to the pasture.
- Bir kovboy sığırları otlağa götürüyor.
- That old maid can milk all the cows up at the pasture.
- O yaşlı hizmetçi otlaktaki bütün inekleri sağabilir.
Show More (0)
|
| 4 |
pasture |
otlatmak |
v. |
|
- Mr. Gomez pastured donkeys in the morning.
- Bay Gomez sabah eşekleri otlatıyordu.
Show More (-2)
|
| 5 |
pasture |
otlamak |
v. |
|
- The sheep are pasturing grass.
- Koyunlar çimlerde otluyor.
Show More (-2)
|
