| 1 |
penis |
penis |
n. |
|
- Contrary to popular belief, the penis is not a muscle.
- Genel kanının aksine penis bir kas değildir.
- The penis is one of the masculine sexual organs.
- Penis, erkek cinsel organlarından biridir.
- The head of your penis is sticking out of your belt.
- Penisinin başı kemerinden dışarı çıkmış.
- A man's penis controls him.
- Bir erkeğin penisi onu kontrol eder.
- The penis is one of the masculine sexual organs.
- Penis erkeksi cinsel organlardan biridir.
- She received an ad for penis enlargement in her inbox.
- Gelen kutusunda penis büyütme reklamı vardı.
- The clitoris is really a small undeveloped penis.
- Klitoris aslında gelişmemiş küçük bir penistir.
- The penis is one of the male reproductive organs.
- Penis, erkek üreme organlarından biridir.
- Sami chopped off his father's penis with a kitchen knife.
- Sami babasının penisini mutfak bıçağıyla kesti.
- A man's penis controls him.
- Bir adamı penisi kontrol eder.
- The penis is what commits adultery.
- Zinayı yapan penistir.
- The penis is one of the male reproductive organs.
- Penis erkek üreme organlarından biridir.
Show More (9)
|
| 2 |
dick |
penis |
n. |
|
- He tried to cover his dick with both hands.
- İki eliyle penisini kapatmaya çalıştı.
- Mary said that Tom has a big dick.
- Mary, Tom'un büyük bir penisi olduğunu söyledi.
- Tom has a tiny dick.
- Tom'un küçük bir penisi var.
Show More (0)
|
| 3 |
cock |
penis |
n. |
|
- The protesters drew a cock on the parliament building's wall.
- Protestocular parlamento binasının duvarına bir penis çizdiler.
- Tom has a big black cock.
- Tom'un büyük siyah bir penisi var.
Show More (-1)
|
| 4 |
phallus |
penis |
n. |
|
- The doctor discovered a tumour growing on the patient's phallus.
- Doktor hastanın penisinde büyüyen bir tümör keşfetti.
Show More (-2)
|
| 5 |
schlong |
penis |
n. |
|
- Tom has a big schlong.
- Tom'un büyük bir penisi var.
Show More (-2)
|
