phenomenal - English Turkish Sentences
English Turkish
phenomenal olağanüstü adj.
  • The amount of water consumed by a twenty-year-old washing machine is phenomenal.
  • Yirmi yıllık bir çamaşır makinesinin tükettiği su miktarı olağanüstüdür.
  • When you consider the full implications, what he has achieved has been quite phenomenal.
  • Tüm sonuçları düşünüldüğünde, başardığı şey oldukça olağanüstüdür.
  • He lifted the car with his phenomenal strength.
  • Olağanüstü gücüyle arabayı kaldırdı.
Show More (12)
phenomenal harikulade adj.
  • Packages are delivered at a phenomenal success rate.
  • Paketler, harikulade bir başarı oranıyla yerlerine teslim edildi.
Show More (-2)
phenomenal harika adj.
  • I really do feel phenomenal now.
  • Şu an gerçekten harika hissediyorum.
Show More (-2)