|
- Playing cards is a hobby.
- İskambil oynamak bir hobidir.
- In the room there were four boys, who were playing cards.
- Odada iskambil oynayan dört erkek vardı.
- What do you say to playing cards?
- İskambil oynamaya ne dersiniz?
- Playing cards is fun.
- İskambil oynamak eğlencelidir.
- Tom, Mary, John and Alice were sitting around the table, playing cards.
- Tom, Mary, John ve Alice masanın etrafında oturuyorlardı ve iskambil oynuyorlardı.
- They sat around the table to play cards.
- Onlar iskambil oynamak için masanın etrafına oturdular.
- Tom and Mary played cards together all evening.
- Tom ve Mary bütün akşam beraber iskambil oynadılar.
- Do you like playing cards?
- İskambil oynamayı sever misin?
- Playing cards is a pastime.
- İskambil oynamak bir eğlencedir.
- I love playing cards.
- İskambil oynamayı seviyorum.
- I don't play cards.
- İskambil oynamam.
- Let's play cards after dinner.
- Yemekten sonra iskambil oynayalım.
- They spent their time playing cards.
- Zamanlarını iskambil oynayarak geçirdiler.
- Playing cards is a popular pastime.
- İskambil oynamak popüler bir eğlencedir.
- I don't play cards.
- Ben iskambil oynamam.
- I like playing cards.
- İskambil oynamak hoşuma gidiyor.
- What do you say to playing cards?
- İskambil oynamaya ne dersin?
- In the room there were four boys, who were playing cards.
- Odada iskambil oynayan dört çocuk vardı.
- I don't feel like playing cards.
- İskambil oynayasım yok.
- They're playing cards.
- Onlar iskambil oynuyor.
- They sat around the table playing cards.
- Masanın etrafına oturup iskambil oynadılar.
- Playing cards is not in itself harmful.
- İskambil oynamak, aslında zararlı değildir.
- I saw him playing cards with all of them.
- Onun onların hepsiyle iskambil oynadığını gördüm.
- Tom and Mary often play cards together.
- Tom ve Mary sık sık birlikte iskambil oynarlar.
- I don't feel like playing cards.
- Canım iskambil oynamak istemiyor.
- A blind man shouldn't play cards.
- Kör bir adam iskambil oynamamalı.
- After dinner, they enjoyed playing cards.
- Yemekten sonra iskambil oynadılar.
- She played cards with Roy.
- O, Roy'la iskambil oynadı.
- Tom says that he always enjoys playing cards with Mary.
- Tom Mary ile iskambil oynamaktan her zaman hoşlandığını söylüyor.
- We're playing cards.
- Biz iskambil oynuyoruz.
- A blind man can't play cards.
- Kör bir adam iskambil oynayamaz.
Show More (28)
|
|
- Then I'll stop in and we'll all play cards.
- Sonra ben uğrarım ve hep birlikte kağıt oynarız.
- Then I'll stop in and we'll all play cards.
- O zaman gelirim ve hep beraber kağıt oynarız.
- Tom is playing cards with Mary.
- Tom, Mary ile kağıt oynuyor.
- Let's play cards a while.
- Biraz kağıt oynayalım.
- Tom and Mary played cards together all evening.
- Tom ve Mary bütün akşam birlikte kağıt oynadılar.
- Tom played cards with Mary.
- Tom, Mary ile kağıt oynadı.
- Tom and his friends often play cards until after midnight.
- Tom ve arkadaşları genellikle gece yarısına kadar kağıt oynarlar.
- I saw him playing cards with all of them.
- Onu hepsiyle kağıt oynarken gördüm.
- I don't play cards.
- Kağıt oynamam.
- Why don't we see if Tom wants to play cards with us?
- Neden Tom'un bizimle kağıt oynamak isteyip istemediğine bakmıyoruz?
- I don't feel like playing cards.
- Canım kağıt oynamak istemiyor.
- Why don't we see if he wants to play cards with us?
- Neden bizimle kağıt oynamak isteyip istemediğine bakmıyoruz?
- Let's play cards after dinner.
- Yemekten sonra kağıt oynayalım.
- Let's play cards instead of watching television.
- Televizyon izlemek yerine kağıt oynayalım.
- Certainly, I like playing cards.
- Elbette, kağıt oynamayı severim.
- Could you play cards at your high school?
- Lisende kağıt oynayabilir misin?
- He doesn't have the time to play cards.
- Kağıt oynayacak zamanı yok.
- Why don't we play cards?
- Neden kağıt oynamıyoruz?
- Let's play cards instead.
- Onun yerine kağıt oynayalım.
- I love playing cards.
- Kağıt oynamayı severim.
- Let's play cards.
- Hadi kağıt oynayalım.
- He likes to play cards.
- Kağıt oynamayı seviyor.
- Tom, Mary and John are playing cards in the living room.
- Tom, Mary ve John oturma odasında kağıt oynuyorlar.
- Tom played cards with Mary.
- Tom Mary ile iskambil kağıdı oynadı.
- I can't believe that you wouldn't enjoy playing cards with me and my friends.
- Benimle ve arkadaşlarımla kağıt oynamaktan hoşlanmadığına inanamıyorum.
- They spent their time playing cards.
- Zamanlarını kağıt oynayarak geçiriyorlardı.
- We often play cards on Sunday.
- Pazar günleri sık sık kağıt oynarız.
- Tom and Mary often play cards together.
- Tom ve Mary sık sık birlikte kağıt oynarlar.
- Tom and Mary are playing cards.
- Tom ve Mary kağıt oynuyorlar.
Show More (26)
|