play games (with one) - English Turkish Sentences
English Turkish
play games (with one) (birine) oyun oynamak v.
  • It is cynical political manipulation to play games with disability rights.
  • Engelli haklarıyla oyun oynamak alaycı bir siyasi manipülasyondur.
  • Iraq and Saddam Hussein are playing games with us; one cannot help feeling that they have something to hide.
  • Irak ve Saddam Hüseyin bizimle oyun oynuyor; insan saklayacak bir şeyleri olduğunu düşünmeden edemiyor.
  • We must stop playing games with each other.
  • Birbirimizle oyun oynamayı bırakmalıyız.
Show More (70)