|
- It is certainly true that too many pregnant women find themselves in situations of human or material distress.
- Çok sayıda hamile kadının kendilerini insani ya da maddi sıkıntılar içerisinde bulduğu kesinlikle doğrudur.
- Take the example of pregnant women.
- Hamile kadınlar örneğini ele alalım.
- Civilians, including pregnant women, were pulled out of minibuses and shot.
- Aralarında hamile kadınların da bulunduğu siviller minibüslerden indirilerek kurşuna dizildi.
- Juvenile offenders, pregnant women and nursing mothers were also excluded.
- Çocuk suçlular, hamile kadınlar ve emziren anneler de kapsam dışı bırakılmıştır.
- Therefore, it also includes people who merely have limb impairments, are of small stature, pregnant women etc.
- Bu nedenle, sadece uzuv bozukluğu olan kişileri, küçük boyluları, hamile kadınları vb. de kapsar.
- It is certainly true that too many pregnant women find themselves in situations of human or material distress.
- Çok sayıda hamile kadının kendilerini insani ya da maddi sıkıntılar içinde bulduğu kesinlikle doğrudur.
- We know that pregnant women who are given AZT give birth to healthy babies.
- AZT verilen hamile kadınların sağlıklı bebekler doğurduğunu biliyoruz.
- Pregnant women can eat it raw, make compotes and infusions from it.
- Hamile kadınlar çiğ olarak yiyebilir, ondan komposto ve infüzyon yapabilir.
- Pregnant women can eat it raw, make compotes and infusions from it.
- Hamile kadınlar çiğ haldeyken yiyebilir, ondan komposto ve infüzyon yapabilir.
- Pregnant women can eat it raw, make compotes and infusions from it.
- Hamile kadınlar onu çiğ yiyebilir, kompostolar ve infüzyonlar yapabilir.
- Pregnant women often experience morning sickness.
- Hamile kadınlar sık sık sabah bulantısı yaşarlar.
Show More (8)
|