|
- We have weighed up the pros and cons.
- Artıları ve eksileri tarttık.
- Every directive has, of course, its pros and cons.
- Her direktifin elbette artıları ve eksileri vardır.
- We have to very carefully weigh the pros and cons in deciding how we go about this.
- Bu konuda nasıl bir yol izleyeceğimize karar verirken artıları ve eksileri çok dikkatli bir şekilde tartmalıyız.
- Tom and Mary were discussing the pros and cons of raising the minimum wage.
- Tom ve Mary asgari ücretin artırılmasının artılarını ve eksilerini tartışıyorlardı.
- Tom and Mary were discussing the pros and cons of raising the minimum wage.
- Tom ve Mary asgari ücretin yükseltilmesinin artılarını ve eksilerini tartışıyorlardı.
- As long as you are thinking about the pros and cons of a relationship, I don't think you can call it love.
- Bir ilişkinin artılarını ve eksilerini düşündüğünüz sürece, ona aşk diyebileceğinizi sanmıyorum.
- We weighed the pros and cons.
- Artıları ve eksileri tarttık.
- As long as you are thinking about the pros and cons of a relationship, you can't call it love.
- Bir ilişkinin artılarını ve eksilerini düşündüğünüz sürece, ona aşk diyemezsiniz.
- We have to weigh the pros and cons.
- Artıları ve eksileri tartmalıyız.
Show More (6)
|
