|
- I see this as quite unjustified by science and simply adding to our overall protein shortfall.
- Bunun bilim tarafından gerekçelendirilmediğini ve sadece genel protein açığımıza katkıda bulunduğunu düşünüyorum.
- We have a ready-made market for oil seeds and protein crops from which the accession states could benefit greatly.
- Katılım ülkelerinin büyük fayda sağlayabileceği yağlı tohumlar ve protein bitkileri için hazır bir pazarımız var.
- Protein in fish feed comes from fishmeal, which in turn comes from industrial fish catches.
- Balık yemindeki protein balık unundan, o da endüstriyel balık avından elde edilir.
- It will no longer be permitted to feed animals on protein derived from animals of the same species.
- Artık hayvanların aynı türden hayvanlardan elde edilen proteinle beslenmesine izin verilmeyecektir.
- Is it reasonable to lift the ban on including fishmeal in processed animal feed as an additional source of protein?
- Ek bir protein kaynağı olarak işlenmiş hayvan yemlerine balık unu katılması yasağının kaldırılması makul müdür?
- Is it reasonable to lift the ban on including fishmeal in processed animal feed as an additional source of protein?
- İşlenmiş hayvan yemlerine ek protein kaynağı olarak balık unu katılmasına yönelik yasağın kaldırılması makul müdür?
- It found that chickens for human consumption have been injected with beef and pork protein.
- İnsan tüketimi için yetiştirilen tavuklara sığır ve domuz proteini enjekte edildiği tespit edilmiştir.
- I see this as quite unjustified by science and simply adding to our overall protein shortfall.
- Bunun bilim tarafından gerekçelendirilmediğini ve sadece genel protein açığımıza katkıda bulunduğunu görüyorum.
- If science can tap these alternative sources of protein, the dream for aquaculture may yet come true.
- Eğer bilim bu alternatif protein kaynaklarından faydalanabilirse, su ürünleri yetiştiriciliği hayali gerçek olabilir.
- If science can tap these alternative sources of protein, the dream for aquaculture may yet come true.
- Eğer bilim bu alternatif protein kaynaklarına ulaşabilirse, su ürünleri yetiştiriciliği hayali gerçek olabilir.
- At the outset, we would do well to recall the context in which the present discussions about protein crops arose.
- Başlangıçta, protein bitkileri ile ilgili mevcut tartışmaların ortaya çıktığı bağlamı hatırlamakta fayda var.
- If the end product contains no DNA or genetically modified protein, there is no point in attaching a GMO label to it.
- Eğer nihai ürün DNA ya da genetiği değiştirilmiş protein içermiyorsa, ona GDO etiketi iliştirmenin bir anlamı yoktur.
- I have called for a safety net or income insurance scheme for producers of oil seed and protein crops.
- Yağlı tohum ve protein bitkileri üreticileri için bir güvenlik ağı veya gelir sigortası programı çağrısında bulundum.
- Always add the liquid first, followed by the scoop of protein.
- Daima önce sıvıyı, ardından bir kepçe proteini ekleyin.
- In severe cases, rhabdomyolysis can develop; the muscles break down and release the protein myoglobin into the bloodstream.
- Ciddi vakalarda rabdomiyoliz gelişebilir; kaslar parçalanır ve protein miyoglobini kan dolaşımına bırakır.
- When cells use this protein, progerin, they break down more quickly.
- Hücreler progerin adlı bu proteini kullandıklarında daha çabuk parçalanırlar.
- When Bromelain is in the stomach, it will help the body break down and digest protein.
- Bromelain midede olduğunda, vücudun proteini parçalamasına ve sindirmesine yardımcı olacaktır.
- These enzymes help the body break down and metabolize protein.
- Bu enzimler vücudun proteini parçalamasına ve metabolize etmesine yardımcı olur.
- Always add the liquid first, followed by the scoop of protein.
- Her zaman önce sıvıyı ekleyin, ardından bir kaşık protein ekleyin.
- Supplementation of exogenous proteolytic enzymes is another method that can help break down excess protein.
- Ekzojen proteolitik enzim takviyesi, fazla proteinin parçalanmasına yardımcı olabilecek bir başka yöntemdir.
- BIOQUEST FORMULA contains protease and amylase, two powerful enzymes that break down protein and carbohydrate stains.
- BIOQUEST FORMULA, protein ve karbonhidrat lekelerini parçalayan iki güçlü enzim olan proteaz ve amilaz içerir.
- Chicken, tuna and soybeans are good sources of protein.
- Tavuk, ton balığı ve soya fasulyesi iyi protein kaynaklarıdır.
- Swiss chard is rich in vitamins, minerals, protein, and dietary fibre.
- İsviçre pazıları vitamin, mineral, protein ve diyet lifi açısından zengindir.
- Insects are very nutritious and a good source of protein.
- Böcekler çok besleyici ve iyi bir protein kaynağı.
- Tom drank a protein shake.
- Tom protein içeceği içti.
- Tom's diet is deficient in protein.
- Tom'un diyeti proteinden yoksun.
- Swiss chard is rich in vitamins, minerals, protein, and dietary fibre.
- Pazı, vitaminler, mineraller, protein ve diyet lifi açısından zengindir.
- Is it a good source of protein?
- İyi bir protein kaynağı mıdır?
- Is it a good source of protein?
- O iyi bir protein kaynağı mı?
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
- Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- Eat more protein.
- Daha fazla protein ye.
- She took a protein shake.
- Protein içeceği almış.
- Tom didn't want to eat the worms even though they were high in protein.
- Tom yüksek proteinli olmalarına rağmen solucanları yemek istemiyordu.
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
- Kolajen, dokuların birleşmesine yardımcı olan bir proteindir.
- I've been eating protein.
- Protein yiyorum.
- Meat and eggs have a lot of protein.
- Et ve yumurtada çok fazla protein var.
- Soy is a food for animals that's full of protein.
- Soya, hayvanlar için protein dolu bir besindir.
- Food is comprised of protein, carbohydrates, and fats.
- Yiyecek, protein, karbonhidrat ve yağlardan oluşur.
- What are some good sources of protein?
- Bazı iyi protein kaynakları nelerdir?
- Insects are very nutritious and a good source of protein.
- Böcekler çok besleyicidir ve iyi bir protein kaynağıdır.
- Are eggs a good source of protein?
- Yumurta iyi bir protein kaynağı mıdır?
- Falafel is a good source of protein.
- Falafel iyi bir protein kaynağıdır.
- He took a protein shake.
- Protein içeceği almış.
- His diet is deficient in protein.
- Diyetinde protein eksikliği var.
- Textured vegetable protein is a common meat substitute.
- Dokulu bitkisel protein yaygın bir et ikamesidir.
- He took a protein shake.
- O bir protein içeceği aldı.
- His diet is deficient in protein.
- Yedikleri protein açısından fakir.
- Food is comprised of protein, carbohydrates, and fats.
- Yiyecekler protein, karbonhidrat ve yağlardan oluşur.
- Lentils are a good source of protein.
- Mercimek iyi bir protein kaynağıdır.
- Tom didn't want to eat the worms even though they were high in protein.
- Tom, protein oranı yüksek olmasına rağmen solucanları yemek istemedi.
- Tom's diet is deficient in protein.
- Tom'un diyetinde protein eksikliği var.
Show More (48)
|