protein - English Turkish Sentences
English Turkish
protein protein n.
  • I see this as quite unjustified by science and simply adding to our overall protein shortfall.
  • Bunun bilim tarafından gerekçelendirilmediğini ve sadece genel protein açığımıza katkıda bulunduğunu düşünüyorum.
  • We have a ready-made market for oil seeds and protein crops from which the accession states could benefit greatly.
  • Katılım ülkelerinin büyük fayda sağlayabileceği yağlı tohumlar ve protein bitkileri için hazır bir pazarımız var.
  • Protein in fish feed comes from fishmeal, which in turn comes from industrial fish catches.
  • Balık yemindeki protein balık unundan, o da endüstriyel balık avından elde edilir.
Show More (48)
English Turkish
protein protein n.
  • I see this as quite unjustified by science and simply adding to our overall protein shortfall.
  • Bunun bilim tarafından gerekçelendirilmediğini ve sadece genel protein açığımıza katkıda bulunduğunu düşünüyorum.
  • We have a ready-made market for oil seeds and protein crops from which the accession states could benefit greatly.
  • Katılım ülkelerinin büyük fayda sağlayabileceği yağlı tohumlar ve protein bitkileri için hazır bir pazarımız var.
  • Protein in fish feed comes from fishmeal, which in turn comes from industrial fish catches.
  • Balık yemindeki protein balık unundan, o da endüstriyel balık avından elde edilir.
Show More (48)