publicly - English Turkish Sentences
English Turkish
publicly alenen adv.
  • What do we do with people who publicly rejoice in the images of 11 September?
  • Alenen 11 Eylül görüntülerinden sevinç duyan insanlara ne yapacağız?
  • On the day before the European delegation of negotiators arrived in Teheran, five people were publicly hanged.
  • Avrupalı müzakereci heyetinin Tahran'a varmasından bir gün önce beş kişi alenen asıldı.
  • What do we do with people who publicly rejoice in the images of 11 September?
  • Alenen 11 Eylül görüntülerine sevinen insanlara ne yapacağız?
Show More (8)
publicly herkesin önünde adv.
  • I wanted to say it publicly.
  • Bunu herkesin önünde söylemek istedim.
  • He publicly insulted me.
  • Bana herkesin önünde hakaret etti.
  • He hasn't said anything publicly, but in confidence he told me he's getting married.
  • Herkesin önünde bir şey söylemedi ama sır olarak bana evleneceğini söyledi.
Show More (0)
publicly açıkça adv.
  • He declared himself leader publicly.
  • O, açık olarak kendini lider ilan etti.
  • They are afraid to say it publicly.
  • Bunu açıkça söylemekten korkuyorlar.
Show More (-1)
publicly halka açık olarak adv.
  • I've decided to answer all questions publicly.
  • Tüm soruları halka açık olarak cevaplamaya karar verdim.
Show More (-2)