put at risk - English Turkish Sentences
English Turkish
put at risk riske atmak v.
  • So carelessness within the Commission in the spending of money is not likely to put at risk vast quantities of money.
  • Dolayısıyla Komisyon bünyesinde para harcamalarında dikkatsiz davranılması büyük miktarlarda parayı riske atmayacaktır.
  • Ultimately that would put at risk humans eating the meat.
  • Aslında bu, eti yiyen insanları riske atacaktır.
Show More (-1)