realm - English Turkish Sentences
English Turkish
realm alan n.
  • We believe this is especially necessary in the realm of trade policy.
  • Bunun özellikle ticaret politikası alanında gerekli olduğuna inanıyoruz.
  • We are firmly in the realm of intergovernmental work.
  • Hükümetler arası çalışma alanında sağlam bir şekilde yer almaktayız.
  • We are firmly in the realm of intergovernmental work.
  • Hükümetler arası çalışma alanında sağlam bir şekilde yer alıyoruz.
Show More (2)
realm dünya n.
  • She made outstanding contributions in the realm of public relations.
  • Halkla ilişkiler dünyasında olağanüstü katkılarda bulunmuştur.
Show More (-2)
realm (hükümdarın yönettiği) ülke n.
  • The king vowed to protect everybody who lived within reach of his realm.
  • Kral, ülkesinin sınırları içinde yaşayan herkesi korumaya yemin etti.
Show More (-2)
realm krallık n.
  • The king's realm was terrorized by a dragon.
  • Kralın krallığı bir ejderha tarafından terörize edildi.
Show More (-2)
realm ülke n.
  • The king's realm was terrorized by a dragon.
  • Kralın ülkesi bir ejderha tarafından terörize edildi.
Show More (-2)