retains - Turkish English Dictionary

retains

Meanings of "retains" in Turkish English Dictionary : 36 result(s)

English Turkish
Common Usage
retain v. sürdürmek
The United Kingdom should not become a member of Eurojust and should retain its own strong resistance to terrorism.
Birleşik Krallık Eurojust'a üye olmamalı ve terörizme karşı kendi güçlü direnişini sürdürmelidir.

More Sentences
General
retain v. korumak
Recent events have clearly demonstrated the need to retain such flexibility.
Son olaylar bu tür bir esnekliğin korunması gerektiğini açıkça ortaya koymuştur.

More Sentences
retain v. aklında tutmak
She finds it hard to retain verbal information, so she writes everything down.
Sözlü bilgileri aklında tutmakta zorlanıyor, bu yüzden her şeyi yazıyor.

More Sentences
retain v. muhafaza etmek
I retain most of my files on my computer's hard drive.
Dosyalarımın çoğunu bilgisayarımın sabit diskinde muhafaza ediyorum.

More Sentences
retain v. tutmak (avukat vb)
He has to retain a lawyer to fight her allegations.
İddialara karşı kendini savunmak için bir avukat tutmak zorunda.

More Sentences
retain v. elde tutmak
We want to ensure that we retain competitive airline companies in Europe.
Avrupa'da rekabetçi hava yolu şirketlerini elimizde tuttuğumuzdan emin olmak istiyoruz.

More Sentences
retain v. elinde tutmak
People have the right to retain possession of their property.
İnsanlar mülklerini ellerinde tutma hakkına sahiptir.

More Sentences
Law
retain v. muhafaza etmek
I prefer to retain a national foreign policy and work through NATO.
Ulusal bir dış politikayı muhafaza etmeyi ve NATO aracılığıyla çalışmayı tercih ediyorum.

More Sentences
Military
retain v. elde tutmak
The Commission, as the sole executive, should be able to retain full responsibility for adopting executive instruments.
Komisyon, tek yürütme organı olarak, yürütme araçlarının kabul edilmesinde tüm sorumluluğu elinde tutabilmelidir.

More Sentences
Common Usage
retain v. alıkoymak
General
retain v. unutmamak
retain v. ücretle tutmak (avukat vb)
retain v. alıkoymak
retain v. sızdırmamak (sıvıyı)
retain v. tutmak (ısı, su vb'ni)
retain v. kaybetmemek
retain v. devam ettirmek
retain v. dışarıya vermemek (sıvıyı)
retain v. elinden kaçırmamak
retain v. sızdırmamak (sıvı vb)
retain v. tutmak (ısı vb)
retain v. tespit etmek
retain v. durdurmak
retain v. tutmak
retain v. parayla tutmak
retain v. yerinde tutmak
Trade/Economic
retain v. alıkoymak
Law
retain v. alıkoymak
retain v. el koymak
retain v. vekil tutmak
Technical
retain v. durdurmak
retain v. elinde bulundurmak
retain v. tutturmak
retain v. tutmak
Mechanic
retain v. yerinde tutmak
Ottoman Turkish
retain v. ibka etmek

Meanings of "retains" with other terms in English Turkish Dictionary : 27 result(s)

English Turkish
General
retain one's freshness v. tazeliğini korumak
retain a lawyer v. avukat tutmak
retain formality v. resmiyeti korumak
retain the tradition of v. geleneğini sürdürmek
retain water v. su tutmak
retain close ties v. sıkı ilişkileri sürdürmek
Phrasals
retain (something) over (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerindeki (kontrolünü, etkisini, gücünü) sürdürmek
retain (something) over (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerindeki (kontrolünü, etkisini, gücünü) devam ettirmek
retain (something) over (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerindeki (kontrolünü, etkisini, gücünü) korumak
retain (something) over (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerindeki (kontrolünü, etkisini, gücünü) muhafaza etmek
retain over v. üzerindeki (kontrolünü, etkisini, gücünü) sürdürmek
retain over v. üzerindeki (kontrolünü, etkisini, gücünü) devam ettirmek
retain over v. üzerindeki (kontrolünü, etkisini, gücünü) korumak
retain over v. üzerindeki (kontrolünü, etkisini, gücünü) muhafaza etmek
Phrases
no emotion, any more than a wave, can long retain its own individual form expr. bir dalgadan daha büyük hiçbir duygu yoktur ki kendi formunu uzun süre sürdürebilsin
Idioms
retain control over someone v. birini kontrolü altında tutmaya devam etmek
retain control over someone v. denetim altında tutmaya devam etmek
Trade/Economic
foreign exchange retain scheme n. ihracat dövizini kullanma hakkı
Law
delegate, retain and revoke n. tevkil, teşrik ve azil
retain a citizenship v. vatandaşlığı korumak
retain in force v. yürürlükte tutmak
Politics
retain a right v. hakkı saklı tutmak
retain the authority v. otoriteyi tesis etmek
retain the authority v. otoriteyi sağlamak
retain and constitute v. vekil nasıp ve tayin etmek
Computer
retain log n. günlüğü saklama yöntemi
retain line breaks n. satır sonlarını koruma